Facebook

Saygı Duruşu

Piyanoda Acilitasyon Teknikleri

Bir çok parçalarda karşılaştığımız tamamen teknik yetersizlikten kaynaklanan acilitasyon problemi aslında çok fazla profesyönellik istemeyen sadece ellerimize birtakım kalıpları ezberletmemizden iberat olan bir unsurdur.

Acilitasyona geçiş sırasında birçok sorunla yüz yüze geliriz. Bunları, karşılaşma sırasına göre sıralarsak:

1- Uygun parmak numarası tespiti

2- Parmak tereddütü

3- Bilek tereddütü

4- Kol tereddütü

5- Kas kasılmaları

6- Ses patlamaları

7- Geçiş parmaklarını yedirememe

8- Sesler arası eşitsizlik

9- İki el senkronizasyon sorunu

10- Cümleler arası kopukluk

11- Çalış zayıflığı

12- Atlamalı pozisyonda ritmsel kopukluk

........ve birçok sorun. Aslında bu sorunlar yazılmaya devam edilebilir fakat geneli birbirleri ile bağlantılı sorunlar oldukları için bu temel sorunları çözerek diğer bağlantılı sorunları da çözümlemiş oluruz.

Bu sorunların bazılarına başlangıç, bazılarına hızlanma bazılarına da hızlı çalma sırasında üstesinden gelmek gerekir.

Birçok yapılan hatalardan biri hızlanmak için kuvvet çalışması yapmak. Lakin kuvvet ile hızın birbiri ile yakından bir ilişkisi yoktur. En basit örnekle ifade edecek olursak: Bir Kamyon ile Bir Ferrariyi kıyaslayalım. Kamyon çok ağır hareket eder ve hantaldır fakat güçlüdür ve kilolarca yükü taşıyabilir. Fakat Ferrari gibi araçlar hız makinalarıdır fakat ağırlık taşıyamazlar.

Acilitasyon için gerekli en önemli faktör rahatlıktır. Rahatlıktan kasıt ellerin piyanoyu kavrayış biçimi ellerin en doğal hali daha doğrusu hiç kaslarımızı kullanmadan iki yanımıza ellerimiz saldığımız zaman el ayası ve parmakların aldığı biçimdir. Bu biçime en yakın şekilde yani doğal hale en yakın şekilde piyano tuşesine parmakların tamamı deyecek şekilde koyarsak başlangıçta en doğru teknik ile başlamış oluruz.

Parmaklarımızın lifleri kolumuzun arkasına kadar uzanır. Bu kadar uzun liflerin üzerinde onlara bağlı ve aynı zamanda geçiş yolunu açan ve/veya daraltan kaslar kasılma sırasında ve çoğu zaman bu liflerin hızlı hareketleri sırasında ağrılara sebebiyet verir. Kasılmanın getirdiği ağrı beraberinde parmakların güçsüzleşip tuşe üzerinde zayıflamasına ve de kan deveranının tam olarak yapılamamasına neden olur. Bunun sebebi: Kasılan kas lif yolunu sıkıştırır ve parmaklara bağlı liflerin hareketini zorlaştırır. Bu yüzden liflere bağlı olan kas grubuna ağırlık biner ve onlar da kasılır. Kasılan kaslar birbirlerini sıkıştırarak ağrıya sebep olur aynı şekilde aralardan geçen damarları da sıkıştırarak kan deveranına engel olur. Bu zorlama yüzünden parmaklar gücünü gösteremez ve kilitlenir.

Şunu unutmayalım kasılma aynı zamanda bir şartlı reflekstir ve de en çok size tereddüt yaşadığınız yerlerde gelir. Yukarıda belirtmiş olduğum acilitasyon problemlerini teker teker açıklayacak olursam:

1- Uygun parmak numarası tespiti:

Parmak numarası tespiti satranç a benzer her zaman sonraki hareketi düşünmeniz gerekir. Parmak numarası tespit ederken dikkat etmeniz gereken en önemli kural ergonomiklik. Yani elin doğal halini mümkün olduğunca bozmayacak şekilde parmakları sıralamaktır. Özellikle en temelde baş parmak geçiş parmağı olarak kullanılmaktadır. Bunun en büyük sebebi anatomik yapısında yatay hareketliliğinin daha geniş olmasından kaynaklanır aynı zamanda el ayasında daha geride kaldığı için avucun içerisine doğru hareket ederek diğer parmaklara temas etmeden onların ve kendisinin hareket etmesine olanak verir.

Bu parmağın geçişini yaparken özellikle orta parmak ve yüzük parmak tan sonra kullanımı ideal olanıdır. Tabi pozisyonuna göre işaret parmağından hemen sonra da kullanılabilir. Fakat işaret parmağı yerine özellikle orta parmak kullanılabiliyorsa geçiş sesinde onu tercih etmenizde fayda vardır. Çok büyük atlamalarda geniş arpejlerde. Serçe parmaktan sonra da baş parmağa geçildiği olur fakat bu geçişte parmak geçişini yedirme problemi ile karşı karşıya kalırsınız ve daha anergonomiktir.

İşaret parmağı ile başlayıp sonra baş parmak ile devam etmek çok kullanılan bir tekniktir. Fakat baş parmak ile başlayıp işaret parmağından sonra tekrar baş parmağa geçmek parmak zorlamasına neden olabilir ama pozisyona göre çok tekrarlamayacak şekilde kullanılabilir. Parmak geçişlerinde en önemli unsur mümkün olduğunca art arda aynı parmakları kullanmak yerine, sesleri diğer parmaklara da dağıtmak ki bu sayede her parmağa iki, üç ses kadar dinlenme payı bırakmadır. Bu her zaman uzun vadeli pasaj çalabilme olanağı ve de geç kasılma olanağı sağlayacaktır.

Siyah tuşlar bildiğiniz üzere beyaz tuşlardan daha uzakta oldukları için bunlarda daha çok işaret orta ve yüzük parmakları kullanmayı tercih ederiz. Serçe ve baş parmak daha kısa kaldığı için siyah tuşlara acilite sırasında ulaşma zorluğu yaşar. Fakat bazı pasajlarda özellikle arpej giden ve bazı siyah tuş başlayıp siyah tuş biten pasajlarda veya tamamı siyah tuştan oluşan pasajlarda baş ve serçe parmağı da kullanırız. Akor basımlarında özellikle siyah tuşla başlayan ve/veya geniş bir akor ise de...

Söylediğim gibi rahatlık çok önemli ama unutmayın bu rahatlığı elde ederken hız sırasındaki halinizi de düşünün. İlk başta art arda aynı parmakları kullanmak size kolay gelebilir. Baş parmak işaret parmağı tekrar baş parmak ve tekrar işaret parmağı gibi... fakat bu acilite sırasında parmaklara dinlenme payı bırakmadığı için yorulmalarına ve de kasılma refleksinin ortaya çıkmasına sebep olacaktır.

2- Parmak tereddütü:

Özellikle acilitasyonun en başında karşılaşan bir sorundur. Bunun en büyük nedeni pasajın az tekrarlanması ve de parmak numarası tespiti yapılmadan parça çalışamsına girilmesidir. Klasik bir ezber problemidir. Aynı yeni yeni ezberlenmiş bir şiiri ezberden okumaya benzer. Daha çok akla geliş hızı ile alakalıdır.

Parmaklar en küçük ve seri hareketlerin yapılabileceği bir eklemler organıdır. Her boğumu birbirine bağlı olarak hareket kontrol merkezinden yönetilir. On parmak demek toplamda Otuz boğumun aynanda kontrolü demektir. Bu kontrol sadece hareket ve yön tabanlı değil aynı zamanda baskı tabanlı da olur. Bu fonksiyonların tam anlamıyla ezberden yapılabilmesi için tamamen parmaklara basılacak tuşların ezberletilmesi gerekir. Bunun için yegane tekniklerden biri olan ve de aynı zamanda parmak güçlendirme egzersizi olan Artiküle çalışması yapılır.

Artikülasyon parmakların eklemin müsade ettiği kadar kaldırılıp daha sonra tuşun dibine mümkün olduğunca baskı uygulayarak pasajın gerektirdiği parmak numaralarını kullanmaktır. Buna yedirerek basma da diyebiliriz. Bu çalışma normalde parmağa olduğunca büyük bir efor sarfetmesini sağlar bu yüzden kesinlikle ve kesinlikle pasaj yavaş bir şekilde çalınmalıdır. Hız burada sakatlığa neden olabilir. Bu çalışma sonucunda parmaklar tuşları daha iyi ezberler ve de tereddüt ortadan kalkar.

3-Bilek tereddütü:

Özellikle staccato dediğimiz kesik kesik çalmalarda, parmak geçişlerinde kısa mesafelere uzanmalarda ve baş veya serçe parmağımızın siyah tuşlara doğru hamlelerinde sıkça bilek ekleminden faydalanırız. Bilek tereddütünün başlıca sebebi yalnış ses basma korkusudur. Standart alıştığımız el tutuş pozisyonumuzdan çıkmamızı gerektiren bir pasajda bu sorunla karş karşıyayızdır.

Bilek parmağa göre tuşe üzerinde daha geniş bir hareket yönüne sahiptir ve parmakları tuşe üzerinden koparma gibi bir özelliğe sahiptir. Bu yüzden tuş üzerinde hassasiyeti ve hakimiyeti daha zordur. Kısacası parmak kaldırarak basılan bir sese göre bilek kaldırılarak basılan ses daha ustalık ister.

Bileğin parmaklara bir çok avantajı dokunur bunlar parmakların gücünün yetmediği yerde bilek desteği alma, parmakların uzanamadığı notalara bilek desteği ile uzanma ve aynı pozisyonda kalmaktan kasılmalara başlayan bilek kasını bilek hareketleri ile gerdirip tekrar gevşemesini sağlama gibi...

Bilek kullanma tereddütünü atlatmak için kullanılan yegane teknik bilek staccatosu tekniğidir. Bu teknikte pasaj seslerinin herbiri kesik ve kısa olarak (zıplatarak) çalınır. Burada ellerin pozisyonu parmakların basabileceği hizanın daha yukarısındadır yani doğal pozisyonda parmakların ulaşamayacağı bir yükseklikte fakat bileğin aşağıya hamlesi sırasında uzanabileceği bir seviyede olması önemlidir. Burada parmaklar doğal pazisyonunda durur sadece basacak olan parmak birazcık aşağı doğru çıkarılır ve aşaığı doğru seri bir bilek hamlesi ile tuşa dokunup hemen bileğin eski yerine dönmesi sağlanır bu işlem pasajın gerektirdiği parmak numarasına göre uygulanır. Vede çok hızlı değil orta hızlarda yapılmalıdır bunun sebebi büyük kaslar küçük kaslara göre daha az seridir.
Bu teknik sayesinde bilek tereddütünüzü de yeneceksiniz.

4-Kol Tereddütü:

Parmak acilitasyonunda fazla kullanılmayan fakat atlamalı ve akor acilitasyonlarında vazgeçilmez bir tekniktir. Kol tereddütünün en büyük nedeni baskı şiddetini ayarlayamama korkusu parmak sakatlama veya canını yakma korkusudur. Kolumuz ön kol ve arka kol olarak ikiye ayrılır. Bunlardan ön kol özellikle. 2 oktav arası atlayan seslerde bileğin gücünün yetmediği ses ve akorlar baskılarında ve de yatay hareketlerde bileğin yatay hareket sınırına destek olsun diye kullanılır. Arka kol ise 2 oktavı aşan atlamalı pasajlarda ön kolun gücünün yetmediği akor baskılarında ve de dirsek ekleminden yapılan yatay hareket sonucunda ellerin tuşe hizasından aykırı bir konum almaması için kullanılır.

Tuşeden kopma durumu bileğe nazaran daha fazla karşılaşılır. Piyanonun bütün oktavlarına hakim olmamızı sağlayacak kadar geniş hareket imkanı veren kol eklemlerine hakimiyet için kullanabileceğimiz yegane teknik. Atarak tekniği dediğimiz kolların uzak bir mesafeden hedeflenen tuş üzerine yaptığı hamledir. Bu teknikte el bir ön kol boyu kadar tuşenin üzerine çıkarılır ve eller kol ağırlığı ile hızla pasajın gerektirdiği tuşa doğru hamle yapar ve tekrar kalkar. Bu alıştırma baya sinir bozucu ve birazda can yakıcıdır. Tuşlara olan mesafe çok uzak olduğundan ilk zamanlarda tuşları tutturmak baya zordur ve de parmakların uçları acır. Zamanla bunlar düzelir vede tuşe üzerinden kopmak neredeyse imkansızlaşır. Elinizi attığınız anda pasajı çalabilir konuma gelirsiniz. Geniş atlamalarda kusursuzlaşırsınız. Bu teknik bilek tekniğinden daha yavaş çalışılmalıdır.

5- Kas Kasılmaları:

Acilitasyonun sağlıksal olarak yegana problemi kas kasılmalarıdır. Bu sorun özellikle sistemsiz çalışma sebebi ile daha parmak bilek ve kolların üzeinden tereddüt atılmadan hızlı çalmaya çalışmak vede bunu yaparken hata yapmamak için kol kaslarımızı kasma ihtiyacı duymaktan kaynaklanır. Aynı zamanda şartlı reflekslerimizden biridir. Kas kasılmalarının problemlerini yukarıdaki paragraflarda anlatmıştım. Her piyanistin bir kas kasılma eşiği vardır. Sonuçta kasların kendilerini gevşetmesi ve kasılması onların kondüksiyonu ile de alakalıdır. Bunun için parmakların güçlendirilmesinden tutun tereddüt giderme egzersizleri olsun anlatacağım bütün egzersizlerin düzenli bir şekilde ara vermeden yapılmış olamsı gerekir. Bu sayede kaslar inanılmaz bir esneklik sağlar vede bu esneklik sayesinde kasılmalar gecikir. Unutmayın hız burada en büyük düşmanınız. Daima parçalarınızı yavaş bir şekilde çalışın parmaklara tekrar tekrar hareket noktalarını hatırlatın.

Hız sırasında tamamen pasajlar güdüsel olarak beyin kontrolü olmadan yapılır. Beyin kontrolü tek sesten kalıplara yönelik işleme geçer. Çünkü insan beyni kapasitesinin yettiği kadar bir hıza hakimdir ve ondan sonrasını reflekslerimiz idare eder. Aynı sobaya dokunduğumuz anda düşünce merkezimize bilgi ulaşmadan elimizi çekmemiz gibi. Bu tabi piyanoda kontrolsüzlüğe yol açacağından. Uzun süre hızlı çalımlarda laçkalaşmalara sebebiyet verir bunlar tekniklerinizdeki bozukluklar olarak ortaya çıkar. Bu yüzden dünyanın en iyi yorumcusu olsanız bile vede o pasajı defalarca çalmış olsanız bile yinede aynı pasaj üzerinde aynı sistemli çalışmayı sürdürmeniz gereklidir. Siz Araba iseniz Hız motorunuz egzersiz ve teknik çalışmalarınız da yakıtınız olur. Motor ne kadar çalışırsa teknik ve egzersizlerinizden o kadar yer ve eninde sonunda o teknik çalışmaya tekrar ihtiyaç duyarsınız.

Hızlı çalmada kasılmayı önlemenin en önemli tekniklerinden biri Hızlı-Yavaş ve Yavaş-Hızlı çalışmasıdır. Bu teknik çalışmaya örnek 16 notadan oluşan ve eşit hızda giden bir pasajın ilk dördünü orjinal hızında ikinci dördünü orjinal hızın yarısı kadar hızlı olarak üçüncü dördünü yine orjinal hızında sonuncu dördünü orjinal hızının yarısı hızında çalma daha sonra bu işlemin tam tersini tekrarlama. Tabi bunu yaparken bir metronom eşliğinde kademe kademe arttırarak yapılmalı ve de ritim aksatmadan hepsi üst üste çalınmalı. Bu sayede kollarınıza bol molalı hız çalışması yaptırırsınız. Zamanla bu pasajlar 8 hızlı 8 yavaş olarak da yapılabilir. En sonunda kademeli bir hızlanış ve kasılma sürenizinde o hızlanışa doğru orantılı bir şekilde gecikmesini sağlarsınız.

6- Ses patlamaları:

Parmakların baskı kontrolsüzlüğünden kaynaklanan bir sorundur. Pasajların dinlenilebilir kıvama gelebilmesi için bu sorunun çözülmesi şarttır.

Ses patlamaları özellikle parmak geçişlerinde, kuvvetli ve kuvvetsiz parmak ilişkilerinde, fazla yukarı kaldırdığımız ve kaldırmadığımız parmak ilişkilerinde ve de atlamalı pozisyonlarda karşılaşacağımız sorunlardandır.

Geçişlerinizi ne kadar belli etmezseniz o pasaj üzerinde o kadar usta olduğunuzu göstermiş olursunuz. Bu yüzden parmak geçişleri sırasında kullanmanız gereken bilek fonksiyonunu sert ve köşeli kullanmaktan kaçınılmalıdır. Ayrıca geçişi yapan parmak baskıyı sağlamadan önce tuşe üzerinde hazır bekletilmelidir. Bu sayede diğer parmaklarla yükseklik oranları eşitlenmiş olur, bu da size birbirlerine daha yakın bir baskı şiddetini sağlar.

Ses patlamalarına engel olacak tekniklerden yeganesi Birbirleri ile İkileme çalışmasıdır. Bu çalışmaya da örnek olarak 16 notalı eşit serilikte bir pasajı ele alalım. bunları da 4 lü olarak gruplayalım. Dörtlü gurupların ilk iki notaları pasajın orjinal hızında iki kere tekrarlanıp sonraki ikinci iki notalar orjinal hızın yarısı hızında çalınır. Daha sonra bu işlemin tam tersi yapılır. En son olarak ta 4lü grubun ikinci ve üçünü sesleri orjinal hızda tekrarlanacak şekilde çalınır. Aynı örneği biraz daha açarsak: Diyelimki pasajımız 16lık notalardan oluşuyor. Pasajın ilk çalışması: 16lık-16lık-8lik-8lik. İkinci çallışması: 8lik-8lik-16lık-16lık. Son çalışması:8lik-16lık-16lık-8lik (16lık grubu iki kere tekrarlayacak her çalışmada) olarak örneklendirebiliriz.

7- Geçiş Parmaklarını yedirememe

Bu da sık karşılaşılan bir sorundur. Daha çok yüzeysel geçme de denir. Yani bazı seslere tam net basmadan pasajın sonuna varma gibi durumlar. Bu durumun en büyük nedeni baş parmağın diğer parmaklara oranla diaaa hareketinin daha kısıtlı olmasından kaynaklanır. Birde geçiş sesinden çok geçiş yapacağımız pozisyona konsantre olmamızdan dolayı geçiş sesi yüzeysel basılır ve diğer pozisyona geçilir. Buna pozisyon atlayamama endişesi de girerse tam bir geçiş parmağı sorunu yaşarız.

Bu sorunu Yelpaze tekniği dediğimiz teknikle aşabiliriz. Bu teknikte ses, geçiş notasının bir önceki notası ile başlar geçişi yapar ve bir sonraki notaya gelip oradan parçayı ayna olarak yani tersten çalıp (ezgiyi geri sarma gibi düşünebiliriz) aynı notaya geri döneriz. Daha sonra geçiş notasından iki nota önce başlar geçişi yapar iki nota sonra geri döneriz. Bu işlem 3 nota önce ve sonra vb. gibi çoğaltılarak tekrarlanır. Bu sayede geçiş sesi hep merkezde tutulur beyin dikkatini oraya yoğunlaştırır.

8- Sesler Arası Eşitsizlik

Çok çabuk hızlanmanın getirdiği kötü sonuçlardan birisi de ses arası eşitsizliklerdir. Özellikle ele daha az yatkın pozisyonlarda hareket kabiliyeti daha zayıf olan parmakların denk gelmesinden kaynaklanan iç ritmdeki dalgalanmalara denir. Pixeli düşük bir ekranda yarı çapraz bir çizginin kötü gözükmesi gibi. Ezgide duyumun kötü olmasına sebebiyet verir.

Geçiş parmaklarının kullanımı ve bilek fonksiyonunun seriliği de bu konu içerisinde yer alır. Sonuçta hepsi pasajlarda kullanılan ortak fonksiyonlar oldukları için o fonksiyonların sağlamlığı önemlidir. Teknik olarak o fonksiyonların kusurları giderilmiş olmalıdır.

Bu teknik durumun gelişmesi ile ilgili çalışma yukarıda açıkladığım Birbirleri ile İkileme çalışmasıdır. Bu çalışma tamamen eşitik üzerine yapılan bir çalışmadır. Gerek şiddet eşitliği gerek ritim...

9- İki el senkronizasyon sorunu

Beyni ikiye bölme diye nitelendirebileceğimiz iki el ile çalma. Aslında tam olarak iki elin birbirinden bağımsız hareket ettiğini göstermez. Eller arasında ritimsel bir bağ vardır. Bunlar birbiri ardından belirli ritim reaf leri oluşturur. Aynı darbuka çalan bir adamın iki eli kullanışı gibi. Sesler birbirinden farklı olsada ritimler. Belirli bir kalıp içinde oldukları için birbirlerine destek verecek şekilde iki hel hareket eder. Nota değerleri ile örneklendirecek olursak:

Sağ elimiz 8lik olarak bir pasaj çalıyor diyelim. Sol elimizinde aynı anda Noktalı 8lik ve 16lık grubu halinde çaldığını düşünelim. Pasaja başlarken iki el aynanda başlar sonra ilk hamleyi sağ el yapar bir 16lık değer sonra sol el girer ve geriye 1 16lık değer boşluk kalır yani tekrar iki el aynanda ikinci yürüyüşe geçer. "Ankara" kelimesinin okunuşunu düşünün bu ritmi ilk olarak elinizle arka arkaya tekrarlayın daha sonra ilk hecesini iki el ile ikinci hecesinini sağ el üçüncü hecesini sol el ile girip tekrarlayın sonuçta oluşacak ritim kalıbı 8lik-16lık-16lık tır. Bu şekilde ellere dağılır.

Bir birinden bağımsız gibi gözüken ritim kalıpları aslında birbirleri ile bağlıdır demiştim.

İki el zıtlıklarının daha zor olduğu bir örneği inceleyelim:

Sağ elimiz 16lık Sol elimiz Üçleme yapıyor diyelim. Birçok piyanistin zorlandığı bir senkronizasyon tipidir. Bunu ilişkilendirecek olursak. ilk olarak bu kalıpların tartım biçimlerine bakalım. 16lık lar dörtü tartımlar biçiminde 2şerli zamanlarda yer alırlar 3leme de adı üzerinde üçlü tartımlar olarak yer alırlar. Yani 1 dörtlük = 4 onaltılık, 1 dörtlük = 1 üçleme gurubu. Bu da bize her dörtlükte bir, notaların kesiştiğini yani aynı anda basıldığını gösterir. Şimdi diğer seslerinin dağılımını inceleyelim. 4 lü grup olan 16lıklarla 3 lü grup olan üçlemeyi çarparsak 4x3=12 yi elde ederiz. 12 adet notayi dizersek bu notaların 4 ünde bir 3leme ögesi 3 ünde bir 16lık ögesi gelir. 12 adet notanın her birini 16lık farzedersek o zaman otomatikman şöle bir ritm kalıbı elde etmiş oluruz: 8lik-16lık-8lik-8lik-16lık-8lik gibi. Her dörtlükte iki el aynanda basar demiştik. Bu yüzden ilk nota değeri aynanda basılır. ikinci nota sağ el, üçüncü sol el, dördüncü sağ el, beşinci sol ve altıncı sağ elle basılır ve tekrarlanır. Bunu teknik konuyu daha iyi anayabileceğiniz bir dile çevirelim:
"Ağrı-Antep-Hatay" kelimelerini söyleyerek ritm kalıplarını bulalım. Sonra elimizle taklit edelim. Daha sonra ilk hecesini iki el ile ikinci hecesini sağ, üçüncüyü sol, dördüncü sağ, beş sol ve altıncı heceyi de sağ el ile vurarak kelimeleri tekrarlayalım. Eğer bu üç şehri birkerede 1 dörtlük içerisine dengeli bir şekilde sığdırararak ellerimizle vurursak bu zor ritmi yapmış oluruz. Geri kalanı bu ritimleri piyano tuşları üzerine dağıtmaya kalıyor.

Bu anlattığım senkronizasyon tipleri birer çalışma örneğidir aynı zamanda. Bu çalışmalar sayesinde iki elinizi, halk dili ile beyni ikiye bölmeyi düzgün bir şekilde sağlamlaştırmış olursunuz. Senkronizasyonunuz net olur.

10- Cümleler Arası Kopukluk:

Piyanistin kalitesine bir perde çeken teknin sorunlardan biridir. Başlık cümle olsa bile bu cümleler motifler de olabilir. Ezgiler arası geçiş televizyon dizilerinde bölümler arasındaki geçişlere benzer. Ne kadar uyumluysa o kadar başarılıdır. Burada uyum derken eşitlikle karıştırılmasın bazı cümleler kuvvetli bazı cümleler hafif çalınabilir. Fakat bir bütünlük içerisinde ve genel kompozisyonu bozmayacak bir biçimde yapılır. Bu sayede uzun soluklu eserleri çalarken ne siz nede dinleyici sıkılır. Bazen bir eserde bir coşkuyu ifade etmek birden fazla cümlenin art arda hareketi ile olur. Bu geçişlerde kopukluk olursa dinleyicinin duyacağı coşkuda ciddi bir düşüş ve acabalık uyandırır. Bu da zayıf yorumculuğa iter sizi.

Bu tekniği geliştirmek için çok basit yöntem olan nefes tutma yöntemini deneyebilirsiniz iki cümle arası nefesinizi tutun genelde nefes tutma işlemleri tek unsura konsantrasyon sırasında olur ikinci unsur için nefes verip alır ve tekrar tutma ihtiyacı duyarsınız. Fakat cümle arasnıda nefes alıp ikinci cümleye nefes tutarak girerseniz o zaman beyninizi sanki aynı unsurun içindeymişsiniz gibi kandırırsınız. Beyninizde parmaklarınızı bu şekilde yönlendirir.

İkinci çalışma yöntemi ise Gruplandırma çalışması. Örneğin pasajın tartımlar 4 sesten oluşuyor. 4 sesi çalıp diğer tartımın birinci sesinde 4lük değerinde bekleme. Arkasından beklediğiniz sesten başlayıp ondan sonraki gelecek olan tartımın ilk sesinde 4lük değerinde bekleme. Bu çalışma sayesinde her defasında her cümlenizin ve motifinizin ilk sesi ile çalışmanıza duraklama vereceksiniz. Yani ilk cümleniz ile ikinci cümlenizin ilk notası bağlanacak. Bu motifler birbirine bağlı ve kopukluk olmadan çalınabilecek.

11- Çalış zayıflığı

Pasajlar ne kadar kusursuz giderse gitsin belirli uzunluklardaki pasajlarda kasılma problemi yaşamamak için ellerinizi son derece hafif bırakırsınız bu da tamamen piyano tuşlarını parmak gücü ile kontrol etmeye yöneltir. Parmaklarınız eğer yeterince güçlü değilse pasajlarınızda forte yani yüksek ses ile çalma olanaksızlaşır. Bu da bütün pasajı piano yani hafif çalarak geçirmenize neden olur. Hafif çalım gerektiren bir yerlerde kusurunuz gözükmez. Fakat dinamiği üst seviyelerde olan ve de crescendo yani giderek yükselen ses seviyesi ile seyreden pasajlarda bu karakteri belli etmek epey zorlaşır. Bu da müzikte genel bir monotonluğa sürükler sizi.

Artikülasyon çalışması yanında onun bir çeşidi olan Çiftleme çalışmasını önerebilirim. Bu çalışma bir artikülasyon tipi olup tamamen hız ve güç unsurlarını barındırı. Bu çalışmada pasajın gerektirdiği parmaklar sırası ile her sese iki kere olabildiğince seri bir şekilde basarlar. ikinci basış uzatılır. Çiftler kendi aralarında kuvvetli ve seri fakat diğer çifte geçişi biraz bekletilerek yapılır. Çünkü bu teknikte parmağı zorlayan bir tekniktir ve hızlı geçişler sakatlıklara sebebiyet verebilir.

12- Atlamalı pozisyonda ritmsel kopukluk.


Aslında bazı parçalarda bu kopukluğu yapmamak imkansızdır. Fakat yinde insan anatomisinin elverdiği en uygun şekilde ritmik dengeyi kurarsak doğruya en yakını elde etmiş oluruz. Tabi benim söylediğim eşitlik olarak atlanması imkansız olan pasajlar için geçerli. Bu aralıklar ne kadar dar olursa eşitliği sağlamak o kadar kolay olur.

Eşit bir şekilde atlama mesafemizi genişletebilmek için özellikle kol tereddütü çalışmalarımıza önem vermemiz gerklidir. Bu ritimsel atlamadaki başarınız aynı zamanda artistik puanınızı da yükseltecektir.

Pasajları çalışırken atlama kolaylığı sağlamak için pasaj çalımı sırasında atlayacağınız pasaja gelmeden ona odaklanın. Ve atlayacak olan parmağınız eğer pasaj çalımı sırasında boşta ise parmağınızsı o sesin yönüne doğru uzatın ve sırası gelince hamlenizi yapın.

Franz Lizst in bir Etüd ü olan La Campanella bu çalışma üzerine kurulu bir etüttür. Çalınabilmesi için anlattığım bütün teknik özelliklere en iyi şekilde sahip olunması gereklidir.

Bu tekniği geliştirmek için yapılacak en güzel çalışma Kör Piyanist çalışmasıdır. Yani atlayacağınız tuşun mesafesini hissetmeye çalışacaksınız vede bakmadan atlamaya çalışacaksınız. Elinize bir atkı alın ve gözünüzü bağlayın. Bu şekilde atlama çalışmasını yapın hatta parçayı böle çalışın. Bunu defalarca düzgün tekrarlarsanız bakar pozisyonda size inanılmaz bir serilik kazandıracaktır. Shine filmini izleyen bu sahneyi hatırlar.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Flamenko Kadansları


[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Caz Müzik-Armonik Oluşum

“Caz Müziği”, çok sesli bir müzik türüdür. Bu çok sesliliğini de genellikle“homofoni” (armoni, akorsal yapı, dikey çokseslilik)kullanarak gerçekleştirir. Özel örnekler de modal dizilerin kullanımı ve “polifoni” (kontrpuan, poli-melodik yapı,yatay çok seslilik) de cazın kullandığı müzikal unsurlardandır.“Caz Müziği”nin armonisi, büyük ölçüde “Avrupa Müziğinin armonisinden yola çıkılarak oluşturulmuştur.
“Avrupa Müziği ” nde bilinen fonksiyonel yaklaşım, “Caz Müziği”nde de kendini göstermektedir. Fonksiyonel anlamda yine “Batı Müziği”nde bilinen “Tonic” (Tonik: Tonal Müzikte I. Derece fonksiyonu), “Sub-Dominant” (Alt-Dominant: IV. Derece fonksiyonu) ve“Dominant” (V. Derece fonksiyonu) gibi temel fonksiyon kavramları cazda da kullanılmakla birlikte kendine özgü olan çeşitli “Alteration”lar 20(değişiklik) da kullanmıştır. Bu anlamıyla “Caz Armonisi” oldukça zengindir.Bu zenginlikle birlikte “Caz Müziği”, ses isimlendirmesini kendinden çok önceki dönemlerde, bugün genel anlamda müziğin kullandığı“Solmisation”(Solmileme, “BatıMüziği”nde de kullanılan do, re, mi, seslerinin ve isimlerinin kullanıldığı sistem) sisteminden önce bile kullanı
lan, özellikle amatör müzisyenlerin yetiştirilmesinde, usta-çırak ilişkili eğitim sistemlerinde de kullanıldığı gibi aşağıdaki tabloda gösterilen harf sistemini benimsemiştir.


La--------A
Si--------B
Do--------C
Re--------D
Mi--------E
Fa--------F
Sol-------G



Caz armonisinin kullandığı akor yapıları ve şifreleme sistemi, harfler ve rakamlardan oluşan oldukça karmaşık bir sisteme sahiptir.












































“Caz Armonisi” akor sistemi





























[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Elektro Gitar Terimleri



Pick Slide : Penanın kenarının tellere köprü ile üst eşik arasında ileri yada geri yönde sürtülerek ses çıkartılmasıdır. Penayı hızlı veya yavaş sürterek, kesikli veya bir defada sürterek farklı sesler elde edilebilir.

Hammer On : Basılan perdedeki notanın kendisinden sonra gelen perdeye pena vurulmadan sadece parmağın klavyedeki basıncı ile ses çıkarılması hadisesidir. Amaç pena sesinin sesi keskinleştirmesini önleyerek daha yuvarlak ve akıcı bir hava yakalamaktır. Daha çok hız soloları, buğulu ezgiler veya ara geçişlerde sık kullanılır

Pull off : Basılan perdedeki notanın kendisinden önceki perdeye pena vurulmadan sadece parmağın klavyedeki basıncı ile ses çıkarılması hadisesidir. Amaç pena sesinin sesi keskinleştirmesini önleyerek daha yuvarlak ve akıcı bir hava yakalamaktır. Daha çok hız soloları, buğulu ezgiler veya ara geçişlerde sık kullanılır. Hammer on tekniğinin tersi olarak ifade edebiliriz.

Bend : Gitar telini çekerek notanın yarım ses veya tam ses yukarı götürülmesidir. Bu teknik iyi kullanıldığında ileri götürülecek nota değeri ile profesyonelce oynamak milimetrik nota kaymaları sağlayarak ilginç tınılar yakalamak mümkündür. Gitar teknikleri içerisinde en yerleşmiş olanlardandır.

Tapping : Pena kullanmadan sol el klavyede nota basarken sağ el parmaklarının da nota basmak için kullanılmasıdır. Daha zengin ve akıcı ezgiler, hız soloları vs için kullanılır. 8 parmakla yapılan teknikleri bile bulunmaktadır.

Sweep Picking : Sol el parmakları klavyede basarken sağ eldeki penanın kesintisiz bir şekilde telleri aşağı ve yukarı doğru süpürme hareketiyle penalamasından oluşan tekniktir. Klasik müzik te sık kullanılan bu teknik var olmasına rağmen Yngwie Malmsteen ile gitarda ün kazanmıştır.

Mute : Sol el klavyede nota basarken ilgili tellerin köprüde sağ el iç ayası ile kapatılarak karanlık ve sert bir ses elde edilmesidir. Trash, metal vs sert müziklerde ritm için veya yumuşak ezgilerdeki ritmik arpejlerde sık kullanılır.

Slide : Sol el parmağının bastığı bir perdedeki notadan sonra aynı parmağı telden hiç kaldırmadan basılı haldeyken ileri veya geri perdelere doğru kaydırılması hareketidir.

GİTAR EĞİTİM
h - hammer on
p - pull off
b - bend up
r - release bend
/ - slide up
\ - slide down
v - vibrato (bazen ~ işareti ile de gösterilir)
t - right hand tap
x - heavy damping
bu terimlerin herbirinin türkçe karşılıkları olsada global kullanımları ve yabancı şarkı tablarını da rahat okuyabilmeniz için bu ingilizce karşılıkları ile öğrenmenizin faydalı olacağı görüşündeyim birazdan bu karşılıkların herbirinin ne anlama geldiğini ve nasıl çalınacağını detaylı olarak göreceğiz.

Hammer On

İngilizceden türkçeye 'çekiçleme' olarak kabaca çevirebileceğimiz bu yöntem penaya sadece bir kere vurarak ardından gelen notayı penaya vurmadan sol elimizin yeni basacağı perdeye uyguladığı güçle çalmamız anlamına gelir ve tab üstünde bu iki nota arasına 'h' harfi koyarak belirtilir. Yani ard arda vurulacak iki sesi örnek verirsek aşağıdaki örneğimizde sol telinin 7 inci perdesinde penaya vuruyoruz ancak 9 uncu perdeye bastığımızda penamızı kullanmıyoruz bunun yerine bu sesi sadece parmağımızın perdeye uyguladığı 'çekiçleme' hareketiyle elde ediyoruz.

E-----------------------------
B-----------------------------
G---------------------7h9----
D-----------------------------
A-----------------------------
E-----------------------------



Pull-off

Pull of'ta ise birönceki çekiçleme hareketimizin tam tersine bir 'çekme' hareketi yapıyoruz. Aşağıdaki örneğimizde önce 9 uncu perdede penamıza vuruyoruz ancak 7 inci perdedeki sesi penamıza vurmadan üçüncü parmağımızı kaldırıp 7inci perdede kalan birinci parmağımızın sayesinde alıyoruz. Bu hareketi birazdan değineceğimiz sliding/kaydırma hareketi ile karıştırmayalım slidingde sol elimizin aynı parmağı perde üzerinde kayarken burada bir parmağın perdeden teması kesilirken yarattığı titreşimle perdede kalan 'diğer parmak' sesi çıkarır. Pull-off hareketini genelde 'p' harfi ile gösteriyoruz.


E------------------------------
B------------------------------
G---------------------9p7------


Hammer on ve pull of hareketlerini temiz bir ses elde edinceye kadar biraz çalışmanız gerekebilir, tavsiyem hammer-on ve pull-of hareketlerini tek bir pena darbesinden sonra oturtuncaya kadar olabildiğince ard arda tekrarlamanız.

Bend-up, Release, Vibrato (Bending, Releasing, Vibrato)

Bu terimler sırasıyla 'teli yukarı germe', 'germeyi tekrar gevşetme' ve 'titreşim' olarak kabaca türkçeye çevrilebilir. Bend de teli daha ince bir ses elde edecek şekilde perdeye dik bir şekilde yukarıya doğru gereriz, release de ise bu hareketi bırakır yani gevşetiriz, vibratoda teli ardışık hareketlerle dalgalandıracak şekilde hareket ettiririz. Kavramları daha iyi anlayabilmek için lütfen örnekteki ses dosyasını dinleyin.
Bend-up hareketi yeni başlayanlar için riskli bir hareket olabilir lütfen alışıncaya kadar bu hareketi fazla zorlamayın çünkü parmaklarınız ilerideki egzersizleriniz ve gitar yaşantınız için size bir süre daha gerekli olacak :)
Bend 'b' yada '^'
release 'r' ve
vibrato 'v' yada '~' işaretleriyle belirtilir.


E----------------------------------
B----------------------------------
G---------------------7b9r7---7~--
D----------------------------------
A----------------------------------
E----------------------------------


Sliding

Sliding yani perde üzerinde parmağı kaydırma hareketi ('/' yada '\') işaretleri ile gösterilir. Slide up ('/') işareti ile gösterilir ve tele vurduktan sonra perde üzerinde parmağımızı kaldırmadan gitarın gövdesine doğru yaklaşacak şekilde kaydırırız yani sesi inceltecek şekilde hareket ederiz; slide down da ise ('\') bunun tam tersini yaparız.

E--------------------------------
B--------------------------------
G-----------7/9\7----------------
D--------------------------------
A--------------------------------
E--------------------------------


[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Gitar İçin Başlangıç Dersleri

GİTARI ÇÖZEBİLMEK İÇİN GEREKLİ OLAN BİLGİLER


Gitarda ki notaların yerlerini kolay bir şekilde ezberlemek, sistemini çözmeye bağlıdır. Sistemi kurabilmek için bazı bilgilere ihtiyaç vardır. Bunlar sırasıyla;

Gitar tel numaralarını bilmek;









Tel numaraları, ince telden kalına doğru sıralanır. Aşağıdaki şekilde ki gösterim TAB yazılım sistemi temeline dayanarak hazırlanmıştır ve dünyada en çok kullanılan sistemdir.

Gitardaki boş tellerin isimlerini bilmek;






Boş tellerin notalarını ve yerlerini kavramak, diğer notaların yerlerini keşfetmek gitarı öğrenmek demektir. Yine inceden kalın tellere doğru; Mi-Si-Sol-Re-La-Mi (E-B-G-D-A-E) şeklinde sıralanmaktadır.

Perde ve numaralarını bilmek;







Roma rakamlarıyla ifade edilen perde numaraları dışında boş telleri nota üzerinde 0 (sıfır) olarak belirteceğimizi hatırlatayım.

Oktavlarını bilmek;








Aralık konusunda da belirttiğimiz gibi, 12 notadan oluşan Tampereman sistem 12. Perde de bize aynı sesin bir oktav incesine ulaştıracaktır. Dolayısıyla boş tel isimlerini biliyorsak, 12. Perdede ki notaları da öğrenmiş oluyoruz. Bize sadece aralardaki notaları keşfetmek kalıyor.

Aşağıda gitardaki 6. tel E ( Mi ) teli üzerinde bir Oktavlık kromatik yazılışını görmektesiniz.










Tam ve yarım aralıkları bilmek;

İNTERVAL - ARALIK bilgisi
Notalar genelde duyulan ve bilinen, yedi farklı isimden oluşur. Ama Batı müziği formu dediğimiz Tampereman sistemde C (do ) sesinden B (si) ye kadar ulaşmaya çalıştığınızda, 7 seslik bir yol değil, 12 seslik bir yol alırız.















Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si gibi söylenmesine rağmen gidilen uzaklık;


C-(C#, Db)-D- (D#, Eb)-E-F- (F#, Gb)-G-(G#-Ab)-A-(A#-Bb)-B gibidir.
Burada öncelikle bilmemiz gereken temel en önemli aralıklar Tam aralık dediğimiz Majör 2'li (M2) aralık ve Yarım aralık dediğimiz Minör 2'li (m2) aralıklardır. Bu aralıklar gitarı çözerken kullanacağımız aralıklardır.



Daha önce, Diyez (#) ve Bemol (b) işaretlerinin tanımını yapmıştık. Ama burada dikkat etmemiz gereken C# ve Db isimlerinin aynı notayı (yani do ve re arasındaki siyah tuşu) ifade etmesidir. Biz isimleri farklı, sesleri aynı olan notalara Anarmonik (enharmonic) notalar diyoruz.

12 sesi ardı ardına sıralayıp çaldığımız zaman oluşan diziye Kromatik gam (cromatic scale) denir.

Değiştirici işaret almadan ardı ardına sıralayıp çaldığımızda oluşan diziye ise Diyatonik gam (diatonic scales) deriz. Yedi sesten oluşan dizilerden; Majör, Minör, Mod ve Makam dediğimiz Gamları oluşturur. (Do majör gam, sol minör gam, ionian modu, aolian modu, çargah makamı, rast makamı gibi…) Bazı diziler (özellikle etnik diziler), yedi notadan az veya fazla seslerden de oluşabilir.

Aklımıza daha iyi yerleşmesi için 12 notayı 12 aya, 7 notalı dizileri de haftaları oluşturan günlere benzetebiliriz

Aşağıdaki tabloda tüm aralıklar isimleri ve sembollerini tek grafikte görüp öğrenebilirsiniz. Akor kuruluşlarını öğrenirken bu tablo kurtarıcı bir özelliğe sahip olacaktır. O yüzden mümkün oldukça sık bu bölümü ziyaret etmek zorunda kalabiliriz!















































Boş tellerin Sol anahtarındaki yerlerini bilmek ve Tüm notaları keşfetmek;


Aşağıda gördüğünüz tabloda ki notalara Diyatonik Sesler diyoruz. Yani diyez veya bemol gibi değiştirici işaret almamış olan notalardır. Ara sesler olan diyezli ve bemollü notalara geçmeden önce bu notaları iyice klavye üzerinde keşfetmeye çalışalım.



Yukarıda ki tabloda daha koyu belirtilmiş olan notaları, aşağıda porte üzerinde yazılmış notalar olduğunu belirtmeliyim. Yeni başlayanlar bu notaları teke tek görerek ve karşılaştırarak öğrenmeyi deneyebilir. Bir seviye ileri gitar öğrencileri içinse tavsiyem pozisyon değiştirerek ( 2.perdeden yada 5. perdeden) sesleri çalmayı denemeleridir.




Daha önce bahsettiğimiz 12 nota, 12 perde olarak karşımıza çıkar. Her boş tel 12. Perdede bir oktav ince olan aynı sesi verir.
ÖRNEK:
6. Tel boş tel mi notası, 12. Perdede diğer oktavdaki Mi notasını verir.
Bu Mi notası 5. Telde 7. Perdedeki mi notası ve 4. Telde 2. Perde mi notasının aynısıdır.
Beşinci tel on ikinci perde La notasını siz çözmeyi deneyin, bakalım kaç yerde çalabileceksiniz? Gerektiğinde bu La ya da Mi notası her pozisyonda ve olabilen her telde çalınabilmeliyiz. Nota olarak aynı olan mi notasının farklı tellerde kullanılma zorunluluğu, parmak pozisyonu gereği yada renk farkı yaratmak isteğimizden kaynaklanacağını ileride siz keşfedeceksiniz. Gitarla yapacağımız çalışmalarda bu notaları tek tek göstermeye kalkarsak oluşacak kalabalık onlarca sayfalar yerine, yukarıda ki tablonun boş şeklini kendiniz doldurmaya çalışırsanız perdeleri daha çabuk kavrayabilirsiniz.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Şan – Nefes Teknikleri

Nefes İyi şarkı söyleyebilmek ve iyi konuşabilmek için, her şeyden önce doğru nefes alıp vermesini öğrenmek gerekir. Şarkı söyleyen kişi, ciğerlerine en çok hava dolduracak şekilde nefes almalıdır.

Nefes ve Teknikleri

Ses Sanatçılarında Ses Bozukluklarının Nedeni

Aşağıdaki şekil üzerindeki sayıların her biri, ayrı bir nefes türünü göstermektedir.



















Şekil l’de 1 sayısı ile gösterilen nefes, akciğerlerin eşit bir biçimde havayla dolmasıdır. Bu nefes bizi rahat hale getirmediği, yumuşak ve kaynaşan bir sesin oluşumuna elverişli olmadığı için şarkı söylerken kullanamayız.
























Şekil 2′de 2 sayısı ile gösterilen omuz ve göğüs nefesidir. (Jimnastik nefesi) Bu nefes, havanın daha çok ciğerlerin üst yarısında toplananıdır. Bu tür nefes, bilindiği gibi beden eğitimi çalışmalarında kullanılan nefestir. Kalbe daha fazla yük Olduğu ve göğüs boşluğundaki rezonansı önlediği için şarkı söylemeye fazla elverişli değildir.. Havayı, kalbi sıkıştıracak şekilde ve hançeresinin pek yakınına topladığı için yorucu ve tehlikeli bir nefes alış şeklidir. Ayrıca bu nefesle alınan hava, diğer nefes alış şekillerine göre, ciğerlere dolan havadan daha azdır.

Şekil 3′de gösterilen nefes diyafram nefesidir. İşte bu nefes şarkı nefesidir. Çiçek koklar gibi, havayı ciğerlerimizin en derin köşelerine doldurmaya çalışırken, karnımızı dışarı doğru itersek diyafram nefesini elde ederiz. Nefes verirken de, karnımızı hafifçe içeri doğru çekerek, diyaframımızı çalıştırmış oluruz.

Doğru diyafram neresi almak için, önce burnumuzdan nefes almalıyız. Diyafram nefesi, yatmakta olan bir insanın doğal nefes alış biçimidir. Sırt üstü yatarken, elimizi karnımızın üzerine koyarsak, bu hareketi rahatlıkla izleyebiliriz. Yatarken çok doğal olan bu nefes, ayakta iken zorlukla ve belirli bir teknikle elde edilir. Bir şarkıcı için diyafram nefesi çok önemlidir.

Diyafram nefesinde, diyafram kubbelenip düzleşerek, havayı düzeni bir şekilde boşaltır. Bu ritmik hareketi kontrol etmek için, ayakta bir elin avucunu göğsün üst kısmına, diğerini de alt tarafına dayamalıdır. Böylece, diyafram bölgesindeki avucun, hava basıncı ile dışarı doğru itildiği hissedilmelidir.. Bir çiçeği koklarken, hayret ve korku anında, yatarken alınan nefes, doğal diyafram nefesidir. Diyafram nefesi alınırken omuzlar yukarı kaldırılmamalı ve göğüste gözle görülür bir hareket olmamalıdır.
Diyafram nefesi, daha çok akciğerlerin alt yarısında toplanan ve ciğer uçlarına kadar inerek diyaframla ilişki kuran nefestir. Bu nefes, ses eğitimine en uygun olan nefestir.Diyafram nefesinde hava, diyafram ve ses organının güç birliği şarkı söylememizi kolaylaştırır. Diyafram nefesi, diğer nefeslere oranla, kalbimize fazla yük olmaz. Diyafram nefesi, şarkı söylemek için gerekli olan daha geç, daha düzenli ve istenen basınçta nefes boşaltmaya çok elverişlidir. Bu nefes göğüs boşluğu rezonansını kısıtlamaz
Nefes egzersizleri başlangıçta baş dönmesi ve yorgunluk yapabilir. Bunda çekinilecek bir şey yoktur. Fazla oksijen almak, insanda sersemlik yapar. Nefes alma- verme süreci sona erdiği zaman, çok kısa bir an bütün kasları gevşeterek , daha verimli yeni bir nefese hazırlanılmalıdır.
Şarkı söylerken, gereğinden fazla hava vermek, sesin hışırtılı ve havalı çıkmasına neden olur. Her ses için, gerektiği kadar hava harcanmalıdır. Fazla hava kullanmak yüzünden, ses tellerinin kasılmaları ile ses tizleşmeleri ve ses kısılmaları meydana gelir. Bunun için başlangıçta, doğru nefes alma, ölçülü verme ve zamanında gevşemeleri iyi öğrenmek için yaptığı çalışmalar bir şarkıcıyı amacına daha çabuk ulaştırır. Şarkı söylerken, müzik cümlelerinin durumuna göre denetimle veya kaçamak nefes alınır.


A) DENETİMLİ NEFES: Yavaş, uzun, geniş ve yeterince alınmalıdır. Gereğinden fazla nefes almak ses tellerini sıkıştırır. Denetimli nefes hem ağız hem de burundan alınabilir.

B) KAÇAMAK NEFES: Çabuk, kısa, geniş ve yeterince alınmalıdır. Kaçamak nefes sadece ağızdan alınır. Bu nefes. gülme, korkma gibi durumlarda karın duvarının
kasılması ile oluşur.
























Nefes Çalışmaları

1- Çiçek koklar gibi nefes almak ve alınan nefesi F veya S konsonu (sessiz harfi) ile boşaltmak. Bu çalışmada çiçek koklar gibi alınan nefes tıslar gibi düzenli bir biçimde boşaltılmalıdır.
2- Alınan bir tek nefesin, kesik kesik boşaltılması.Bu çalışma nefesin, diyafrarnla sıkı bir şekilde işbirliği yapmasına yardımcı olacak ve nefes basıncını arttıracaktır. Alınmış bir tek nefes S konsonu kullanılarak kesik kesik verilirken ikinci bir nefes alınmamalıdır. Kesik nefes çalışmalarına, eğiticinin sayacağı her sayıya karşı bir kesik nefes istenmesiyle başlanmalıdır.

Başlangıçta 5 kesik nefes, birinci yıl çalışmaları sonunda en çok 30 kesik nefese kadar çıkarılmalıdır.. Nefes çalışmalarında kalbimiz, normal nefese oranla daha büyük bir yük altındadır. Tutularak boşaltılan bir nefes esnasında, kalbimizin daha kuvvetli ve sık çarptığını hissederiz. Bu yüzden, bütün nefes çalışmalarının, kalbe fazla yüklenmeden dengeli ve makul sürelerde uygulanması gerekir.

3- Kesik ve uzun nefes çalışmaları bir arada yapılmalıdır.

4- Kuvvetli, hafif, kesik ve uzun nefes çalışmaları. Bu çalışmaların amacı kesik ve uzun nefes çalışmalarına kuvvetli ve hafif nefesleri de katarak nüans yapılmasını sağlamaktır.

5- Büyüyen ve küçülen, kesik ve uzun nefes çalışmaları. Bu çalışmaların amacı, diyafram gücünü ve nefes basıncını arttırmaktır.









[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Makam

Önce perde isimleri ile başlayalım.
Türk Müziğine göre Perde isimleri. (DO dan 2 oktav yukarsındaki DO sesine kadar)

Kaba Çargah, Yegah, Hüseyni Aşiran, Acem Aşiran, Rast, Dügah, Buselik, Çargah, Neva, Hüseyni, Acem, Gerdaniye, Muhayyer, Tiz Buselik, Tiz Çargah

Makamları tanıyabilmek için öncelikle Türk Müziği'ndeki koma sesleri bilmeniz gerekir, bu koma sesler hakkında bir tablo:

Bu arada 1 Koma'nın diğer adı Virgül değil, Fazla dır en azından bize öyle öğretildi.

Gördüğünüz gibi Türk Müziğinde normal Batı Müziği'ndeki Tampare sisteminin dışında ap ayrı kendine has bir koma ses sistemi var, Batı Müziğine göre olan bir Tam aralığı (Örn. Do-Re aralığı) Sadece Do Diyez-Re Bemol olarak değilde daha ayrıntılı 9 ara sese bölmüşler. Zaten bu Koma sesler olmasa Türk Müziğinin bir espirisi kalmaz :)
Bu Koma sesler bazı özel durumlar dışında (Buna yazının biraz ilersinde deyineceğim) herhangi bir enstrumanla çalınırken (T.S.M. enstrumanları ve ya perdesiz diğer enstrumanlar) donanımda gösterildiği gibi çalınır.

Sıra geldi T.S.M. deki 5'li ve 4'lü lere,
Makamları oluşturan temel öğeler 5'liler ve 4'lülerdir. Bu 5'li ve 4'lülerin birleşmesi ile Makam dediğimiz Diziler ortaya çıkar.
Bu 5'li ve 4'lülere bir kaç örnek.


Çargah 4'lüsü
Aralıkları: Tanini-Tanini-Bakiye
Koma Değerleri: 9+9+4
Esas yeri Kaba Çargah ve ya Çargah perdesidir.
Buselik 4'lüsü
Aralıkları: Tanini-Bakiyye-Tanini
Koma Değerleri: 9+4+9
Kendi yeri Dügah (La) perdesidir.
Kürdi 4'lüsü
Aralıkları: Bakiye+Tanini+Tanini
Koma Değerleri: 4+9+9 dur
Kendi Yeri Dügah (La) perdesidir.

Mesela bu 4'lü de Si sesinde 5 koma bemol vardır.

Rast 4'lüsü
Aralıkları: Tanini-Büyük Mücennep (K)-Küçük Mücennep(S) dir.
Koma Değerleri: 9+8+5
Kendi yeri Sol Rast perdesidir.
Bu 4lü de de 1Koma Si Bemol bulunur.

Uşşak 4'lüsü
Aralıkları:Büyük Mücennep(K)+Küçük Mücennep(S)+Tanini dir
Koma değerleri: 8+5+9
Kendi yeri Dügah (La) perdesidir.
Bu makamda da 1Koma Si Bemol bulunmasına rağmen, icra edilirken 2-3 koma pes basılır. Türk Müziği'nde bu sesin bir adı olmadığı için yazılı olarak Si Koma bemol olarak yazılır. ( Bahesttiğim özel durumlardan birisi bu mesela)
Hicaz 4'lüsü
Aralıkları: Küçük Mücennep (S)+Artmış İkili(A) 12+Küçük Mücennep (S) dir.
Koma Değerleri: 8+12+8
Kendi yeri La Dügah Perdesidir.
İçinde 12 Komalık Artmış ikiliyi oluşturan, 4Koma Si Bemol ve 4 Koma Do Diyez bulunur.

Bütün 4 Lüler bunlar arkadaşlar, bir de 5'liler var onlarda 4'lülerin sonuna bir Tanini aralığı eklenmesinden meydana geliyor.
Önemli Not : Uşşak 4'lüsünü 5'liye çevirmek için bir Tanini aralığı eklediğimizde adı Uşşak 5'lisi değil, Hüseyni 4'lüsü olur.

Şimdi Bu 4'lü ve 5'lilerin birleşiminden oluşan 13 Basit Makam dizisine gelebiliriz.

Çargah Makamı dizisi
Kabaçargah ve ya Çargah perdesinde bir Çargah 5'lisine Rast ve ya Gerdaniye perdesinde bir çargah 4 lüsünün eklenmesinden oluşur.

Buselik Makamı dizisi
Yerinde bir Buselik 5'lisine Hüseyni perdesinde bir Kürdi 4'lüsünün ve ya Hicaz 4'lüsünün eklenmesinden meydana gelir. Fakat Hicaz pek kullanılmaz.

Kürdi Makamı dizisi
Yerinde bir Kürdi 4'lüsüne, Neva Perdesine Buselik 5 lisinin eklenmesinden meydana gelmiştir.

Rast Makamı dizisi
Yerinde bir Rast 5'lisine, Neva perdesinde Rast 4'lüsünün eklenmesinden meydana gelmiştir.

Uşşak Makamı dizisi
Yerinde bir Uşşak 4'lüsüne Neva Perdesinde Buselik 5'lisinin eklenmesinden meydana gelmiştir.

Hüseyni Makamı dizisi
Yerinde bir Hüseyni 5'lisinde Hüseyni perdesinde Uşşak 4'lüsünün eklenmesinden meydana gelmiştir.

Neva Makamı dizisi

Yerinde bir Uşşak 4'lüsüne, Neva perdesinde bir Rast 5'lisinin eklenmesinden meydana gelmiştir.

Karcığar Makamı dizisi
Yerinde bir Uşşak 4'lüsüne, Neva Perdesinde bir Hicaz 5'lisinin eklenmesinden meydana gelmiştir.

Basit Suzinak Makamı dizisi
Yerinde bir Rast 5'lisinde Neva perdesinde Hicaz 4'lüsünün eklenmesinden meydana gelmiştir.


HİCAZ MAKAMI AİLESİ

Hicaz Makamı dizisi
Yerinde bir Hicaz 4 lüsüne Neva Perdesinde Rast 5 lisinin eklenmesinden meydana gelmiştir.

Hicaz Hümayun Makamı dizisi
Yerinde bir Hicaz 4'lüsüne Neva perdesinde Buselik 5'lisinin eklenmesinden meydana gelmiştir.

Hicaz Uzzal Makamı dizisi
Yerinde bir Hicaz 5 lisine Hüseyni perdesinde Uşşak 4'lüsü eklenmesinden meydana gelmiştir.

Hicaz Zirgüle (Zürgüleli Hicaz) Makamı dizisi
Yerinde bir Hicaz 5'lisinde Hüseyni Perdesinde Hicaz 4'lüsü eklenmesinden meydana gelmiştir.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Müzikte Senkop













Müzikte senkop aksatım anlamına gelir. Müzikte kullandığımız ritim ve ezgilerin kuvvetli ve zayıf zamanları vardır. Eğer ritim yada ezgide zayıf bölümleri ortaya çıkartırsanız SENKOP (Aksatım) yapmış olursunuz.

Şöyle bir örnek verelim ;

Ezginin önce sekizlik ve ardından iki tane dörtlük notayla devam ettiğini varsayalım. Sonda da yine sekizlik nota olsun.



1- Kuvvetli vuruş zamanı baştaki sekizlik notaya gelecektir.

2- Zayıf zaman ise dörtlük notalara.

3- Siz yukarıdakinin tersini yapıp zayıf zamanı sekizlik notaya alıp kuvvetli zamanı dörtlük notalar üzerinde kullanırsanız senkop yapmış olursunuz.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Genç Müzisyene Öğütler - Schumann
















1- Kulak eğitimine çok önem veriniz. Küçük yaşlarda sesleri ve tonaliteleri tanımaya çalışınız. Bir kilise çanının, pencere camının ve kuş cıvıltılarının verdiği sesleri tanımaya çalışın.

2- Gamlara ve öteki parmak alıştırmalarına sürekli çalışın. Ancak ileri yaşlara kadar günde birkaç saatini teknik çalışmaya vererek böylelikle olgun bir icra gücüne erişeceğini sananlar çoktur; bu durum, alfabeyi her gün biraz daha hızlı okumak için uğraşmaya benzer. Zamanınızı daha iyi kullanınız.

3- İyi sayınız. Nice virtüözlerin icrası, sarhoş bir adamın yürüyüşüne benzer. Onlardan olmayınız.

4- Armoni kurallarını erken öğreniniz.

5- Müzik teorisi, şifreli bas, kontrpuan gibi şeylerden ürkmeyiniz. Onlarla dost olunuz, karşılığında dostluk göreceksiniz.

6- Yarım yamalak çalışmayınız. Her zaman istekle çalışınız ve eserleri hiçbir zaman yarım bırakmayınız.

7 – Ağırlaşmak ve acele etmek iki temel hatadır.

8- Kolay eserleri iyi ve güzel bir biçimde çalmaya çaba gösteriniz. Bu, güç bir eseri çalmaktan daha iyidir.

9- Her zaman iyi akort edilmiş çalgı üzerinde çalışınız.

10- Bir eseri yalnız parmaklarla öğrenmek yeterli değildir: Onu çalgısız. şarkı halinde de söyleyebilmelisiniz. Hayal gücünüzü çalıştırınız; öyle ki. bir eserin yalnız melodisini değil, armonisini ve akorlarını da ezbere almalısınız.

11- Sesiniz az da olsa, eseri çalgınız yardımı olmadan ilk görüşte okumaya alışınız; böylelikle kulağın duyarlılığı daima artacaktır. İyi bir sesiniz varsa, onu geliştirmek fırsatını kaçırmayınız. Bunu doğanın size bağışladığı büyük bir armağan olarak değerlendiriniz.

12.Özellikle Bach’ın füglerini dikkate alınız.Onun 48 prelüd ve füg’ü günlük ekmeğiniz olsun.Sadece bu sayede bile iyi müzisyen olunur.

13- Çalarken sizi dinleyenlerle ilgilenmeyiniz.

14- Yanınızda hep bir üstat sizi dinliyormuş gibi çalınız.

15- Karşınıza ilk defa olarak çalacağınız bir eser çıkarsa, onu önce okuyunuz.

16- Günlük müzik çalışmanızdan sonra yorgunluk hissediyorsanız, ısrar etmeyiniz. İsteksiz ve neşesiz çalışmaktansa, dinlenmek evladır.

17- Yaş ilerledikçe eserleri "modası var” diye çalmayınız. Vakit kıymetlidir. Güzel eserlerin hepsini öğrenmek gerekseydi yüz kez yaşamanız gerekirdi.

18- Sadece şekerli besinler çocukları güçlü birer insan yapamaz. Vücut gibi zekanın gıdası da basit ve kuvvetlendirici olmalıdır. Büyük besteciler kendilerinden sonra gelenleri düşünmüşlerdir: Onlara başvurunuz.

19- Kötü eserleri yazmamalısınız; onları reddetmelisiniz.

20- Kötü eserleri ne çalınız, ne de, mecbur kalmadıkça dinleyiniz.

21- İcrada "gösterişli çalışa” özenmeyiniz. Eserde bestecinin düşünmüş olduğu etkileri ifade etmeye çabalayınız. Başka şey aramamalıdır. Fazlası karikatür olur.

22- Tanınmış bestecilerin eserlerinde değişiklik yapmak, bazı sesleri çıkarmak veya aralara yeni çalış üslubuna uygun süslemeler sokuşturmak ayıp sayılmalıdır. Böyle şeyler sanata yapılacak en büyük hakaretlerdir.

23- Çalışacağınız eserlerin seçimi konusunda daha deneyimli müzisyenlere danışınız, zamandan kazanırsınız.

24- Büyük bestecilerin önemli eserlerini giderek tanımalısınız.

25- Kendilerine büyük virtüöz süsü vermiş olan kimselerin topladıkları alkış, sizi yanlış yola sürüklemesin. Halkın övgüsünden çok, sanatkarın takdirine önem veriniz.

26- Bütün moda haline gelmiş şeyler, o modanın değişmesiyle ortadan kalkarlar; onları kullanmakla ihtiyarlığınıza kadar devam ederseniz dar fikirli olursunuz, kimse size önem vermez.

27- Şunun bunun önünde çalmak yarar değil zarar verir. Önünde çalacağınız kimseleri seçiniz; fakat kendinizi mahcup düşürteceğini hissettiğiniz bir eseri çalmayınız.

28- Düo, trio, vs. gibi "beraber çalma” fırsatını kaçırmayınız. Bu, çalışınızı akıcı ve hareketli bir hale getirir. Şancılara da sık eşlik ediniz.

29- Herkes birinci keman çalmak isteseydi hiç bir orkestra kurulamazdı. Her müzisyen kendi yerini bulmalıdır.

30- Çaldığınız aleti seviniz, fakat "bir tanedir”, "en yükseğidir” diye böbürlenmeyiniz. O alet gibi başka aletlerin de olduğunu ve hepsinin onun kadar iyi olduklarını unutmayınız. Şunu da unutmayalım ki, ses sanatkarları vardır ve en yüksek müzik, koro ve orkestra ile ifade edilir.

31- Yaşlandıkça virtüözlük hevesinden çok "partisyonlar”la ilgileniniz.

32- Bilhassa Bach’ın füglerini dikkatle çalınız. Onun "kırk sekiz” prelüd ve fügü günlük ekmeğiniz olsun! Böylelikle iyi bir müzisyen olursunuz.

33- Arkadaşlarınız arasında, sizden daha çok bilenleri arayınız.

34- Müzik çalışmalarınızdan yoruldukça, dinlenmek için şiir okuyunuz. Sık sık açık havada geziniz.

35- Şarkıcılardan çok şeyler öğrenebilirsiniz, fakat her söylediklerine inanmayınız.

36- Dünya büyüktür. Alçakgönüllü olunuz. Sizden öncekilerin düşünüp bulamadıklarınızı siz de henüz keşfedemediniz. Eğer keşfettiyseniz, bunu başkalarıyla paylaşacağınız bir tanrı hediyesi olarak düşününüz.

37 – Müzik tarihini öğrenmek -çeşitli devirlerin şaheserlerini dinlemek şartıyla- sizi kibir ve gösterişten çabucak kurtaracaktır.

38- Org aletini çalmak fırsatını kaçırmayınız. Bestecinin kötüsünü ve tekniğin kusurlarını belirten biricik alet org’dur.

39- Korolarda şarkı söyleyiniz, bilhassa orta partileri söyleyiniz. Bu, müzik kültürünüzü geliştirecektir.

40- Müzisyen olmak ne demektir? Eseri, gözler notada, güçlükle bitirebiliyorsanız; (sayfa çeviren yanlışlıkla bir yerine iki çevirince) esere devam edemeyip yarıda kalırsanız, müzisyen sayılmazsınız. Buna karşılık yeni bir eseri çalarken ilerde ne geleceğini az çok tahmin edebilirsiniz; bildiğiniz bir eser zihninize yerleşmişse; yani, bir kelime ile, müziği yalnız parmaklarınızla değil, kafanızda ve kalbinizde hissedebiliyorsanız, işte o zaman "müzisyen” sıfatını kazanabilirsiniz.

41- Önemli, iyi bir müzikçi olmanın sırrı nedir? Aziz öğrenci, en önemli şey, iyi bir kulağa ve çabuk kavrama yeteneğine sahip bulunmaktır. Yetenek gelişebilir ve yükselebilir de. Bu üstünlükler ise, günlerce kapanıp mekanik çalışmalara bağlanmakla değil, geniş müzik ilişkileri ve sık sık koro ve orkestra dinlemekle sağlanır.

42- İnsan sesinin sınırlarını ve dört çeşidini erkenden ve doğru olarak öğreniniz: Koroda bunları iyi izleyiniz. Sesin hangi kısımlarda kuvvetli, hangi yerlerde hafif ve yumuşak çıktığım dikkatle izleyiniz.

43- Halk şarkılarını iyi dinleyiniz; bunlar en güzel melodilerin kaynağıdır ve her milletin karakterini taşırlar. 44- Eski anahtarlarla okumayı hemen öğreniniz. Aksi takdirde geçmiş zamanların birçok hazinelerini keşfedemeyeceksiniz. 45- Erkenden, değişik aletlerin ses renklerini ve karakterlerini inceleyiniz; her birinin özel sesini kulağınızda duymaya çalışınız.

46- İyi operalar seyrediniz.

47- Eski şeylere karşı saygı besleyiniz; fakat, yeniler için de içten olunuz. Tanımadığınız kişiler hakkında araştırmadan hüküm vermeyiniz.

48- Bir eser hakkındaki kararınızı daha ilk dinleyişte vermeyiniz; ilkten hoşa giden her şey muhakkak iyi olmayabilir. Ustaların eserleri incelenmelidir. Birçok gerçeği ancak yaşlandıkça anlayacaksınız.

49- Besteler hakkında hüküm yürütürken, "gerçek sanatseverler için yazılan” ile "amatörleri eğlendirmek amacıyla yazılan” eserleri ayırt etmelisiniz. Birincilerin tarafını tutunuz, diğerlerine karşı öfke göstermeyiniz.

50- "Melodi”, amatörlerin "harp şarkısı”dır. Ve doğrusunu söylemek lazım gelirse melodisiz müzik de olmaz. Fakat, melodi’yi hangi anlamda anladıklarına dikkat ediniz; onlarca "melodi”, yalnız kolayca anlaşılabilen ve hoş bir ritmi olanıdır. Başka çeşit melodiler de vardır. Bach, Mozart ve Beethoven’i dinlediğiniz zaman böylesine melodiler bin bir değişik renklerle karşınıza çıkar. İtalyan opera melodilerinden az zaman sonra bıkacaksınız.

51- Eğer piyanoda küçük melodiler sıralayabiliyorsanız, bu az da olsa bir başarı sayılır; bu melodiler eğer içten ve piyanonun yardımı olmaksızın geliyorsa daha çok sevininiz, çünkü, bu sizin müzik duygunuzu canlandıracaktır. Parmaklar, kafanın isteğini yapmalıdırlar, tersi olamaz.

52- Bestelemeye başlayınca her şeyi kafadan yapınız. Bir eseri iyice meydana çıkarmadan alet üzerinde çalmayınız. Müzik eğer ruhunuzdan fışkırmışsa, eğer onu tamamen hissetmişseniz, başkalarını da etkileyecektir.

53- Doğuştan geniş bir hayal gücüne sahipseniz, yalnız kaldığınız saatlerde piyanoya oturup içinizde yanan ateşi armonilerle ifade etmeye gayret ediniz; ve hisleriniz ne kadar gizli olurlarsa (sihirli alemlere dalar gibi olduğunuz anlarda) armoni dünyası da size o kadar esrarengiz görünecektir. Böyle saatler gençliğin en mutlu anlarıdır. Fakat sizi yanlış yollara götürecek, kuvvet ve zamanınızı hayallerle kaybettirecek duygulara kendinizi çok kaptırmaktan kaçınınız. Bir eserin hazırlanması ve temiz ifade kudreti yalnız belli ve açık bir yazı şekliyle elde edilir. Öyleyse hayalci olacağınıza kaleminizi işletiniz.

54- Orkestra idaresi sanatıyla meşgul ol. İyi orkestra şeflerini sık seyret; hatta yönetimi zihninde kendi kendine ve beraberce yap. Bu seni doğruluğa götürecektir.

55- Sanatları ve bilimleri öğrendiğin gibi hayatı da incele.

56- Ahlak kuralları sanat yasalarının aynıdır.

57 – Çalışkan1ık ve azim sayesinde daima yükseleceksin.

58- Birkaç kuruş kıymetinde olan bir kilo demirle binlerce saat yayı yapılıyor; böylelikle bu demirin değeri yüz bin defa artıyor. Tanrının sana ihsan ettiği kiloyu dikkat ve azami yararla kullan.

59- İstek olmazsa sanatta doğruluğa erişilemez.

60- Sanat yalnız zenginlerin yapabileceği bir şey değildir. Her zaman daha büyük bir artist olmaya gayret et; diğer isteklerin kendiliğinden olacaktır.

61- Bir eserin ruhunu ancak onun formunu anladıktan sonra kavrayacaksın.

62- Dahiyi belki de yalnız dahi olan anlar.

63- Olgun bir müzikçi, "en karışık bir orkestra eserinin notasını ilk dinleyişte bile göz önüne getirebilmeli” denilmiştir. Bu, düşünülebilecek en yüksek düzeydir.

64- Öğrenmenin sonu yoktur.

65-Kimse bildiğinden fazlasını yapamaz. Kimse yaptığından fazlasını bilemez.

66- Edebiyatın önemli eserlerini ve yeni yayınlananları bilmeyenler kü1türsüz sayılırlar. Müzikte de bu kadar ileri olmalıyız.

67- Zamanın en iyi sanatkarlarının şöhretini kabul etmeyene kaybolmuş gözüyle bakılabilir.

68-Halk "hoşa gitti” veya "hoşa gitmedi” diyor. Sanki halkın hoşuna gitmekten daha yüksek bir şey yok mudur?

69-Çok müzik eseri okuyunuz; bu, özellikle iç duyuşunuzu geliştirecektir. Bir eseri tamamen içinizde duymadan çalışmayınız.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Diziler

Diyeceğim o ki; diziler armoniler üzerine melodiler yaratmakta, daha lineer (çizgisel) bir yaklaşım geliştirmekte, farklı tonal olasılıkları keşfetmekte faydalı olabilirler. Ancak doğaçlamada amaç sürekli "dizisel düşünme"yi aşıp "cümleleme"ye varmak olmalıdır. Yoksa pek çok müzisyende rastladığımız şu şiirlerle karşılaşırız:

ABCÇDEFGĞHIİ
JKLMNOÖP
RSTSRPÖONMLK
JİIHĞGFEDÇCBA

İşe modlardan başlayacak olursak, ilk önce yapacağımız iş aşağıdaki tabloda sol kolona majör dizinin seslerini her bir basamağından başlayarak yazmak olacak, sonra sağdaki kolona, solda ortaya çıkan dizinin aralık yapısını C köküne transpose ederek yazacağız. En sık sorulan sorulardan biri şudur:
"Hocam bu C majör diziyi Re'den Re'ye yazınca ne değişiyo da bi de başka isim alıyo?"

Bu şöyle bir şey: TOKA- OKAT- KATO- ATOK . Yani anlam ve içerik öyle oluyor. Yani C majörü, D kök notası üzerine çalınca başka bir hissiyat /anlam veriyor, E üzerine çalınca başka...vs... Siz en iyisi çalın da duyup anlayın. Sağ kolonda tüm majör dizi modlarını C'dan görüyorsunuz ki bunları 12 tona transpoze edip öğrenmektir.























şimdi de majör diziye yaptıklarımızı melodik minöre yapacağız.
























Ve de armonik minöre:






















Ve de bunlara caz diline mal olmuş üç simetrik diziyi de eklersek:






whole-tone dizisi diğer dizilerden farklı olarak 7, diminished ise 9 sesten oluşmakta. Simetrik oldukları için de sadece C'den ve Db'den başlayan 2 adet whole-tone, C'den, Db'den ve D'den başlayan 3 adet diminished dizisi bulunmakta.



Ve de son olarak bu dizileri hangi akor üzerine, nasıl, nerede kullanacağımızın tablosu:




[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Arpej

Arpej:
Bir armoninin (akorun) seslerini sırayla ard arda çalmak...

Parmakların isimleri;

Sağ el parmakları, İspanyolca isimlerinden kaynaklanan bazı harflerle isimlendirilirler.

Baş parmak; p (pulgar)

İşaret parmağı; i (indice)

Orta parmak; m (medio)

Yüzük parmağı; a (anular)

Küçük parmak; x Genelde flamenko türünde karşımıza çıkar.
Bu parmağı kullanmayacağız. Flamenko çalmayacaksanız, kesip atabilirsiniz.

Geçmişte önde gelen bir çok klasik gitarist, tırnak kullanmadan çalmayı tercih etmiştir.

Günümüzde ise, hemen hemen tüm klasik gitar (naylon tel) icracıları tırnaklarını
kullanmaktadır. Kimi gitarist yuvarlatılmış tırnak tipini, kimisi de tırnaklarını daha köşeli bir biçimde uzatırlar. Yüksek performansta çalındığında, tırnaklardaki tahribat da doğru orantılı olarak artacaktır. Bunun için çeşitli tırnak besleyicileri veya sahte tırnak ta kullanılabilir. Benim sizlere tavsiyem tırnaklarınızı olabildiğince kısa tutmanız olacaktır.Bu sayede tırnaklarımızın tellere takılmasını engelleyebilirsiniz.

Bir çok gitarist, Akustik ve Elektro gitarlarda da tırnak tekniğini kullanır, ancak çelik tellerde aşınma daha da artacağından gerekmediği sürece kullanılmamalıdır. Penayla çok zor olan bir arpej parmak tekniğiyle çok daha rahat çalınabileceğinden, bu gibi durumlarda kullanılabilir.

Arpej yaparken parmakların kullanımı;

Sadece p parmağı aşağıya doğru çalacak, diğer parmakların tümü telleri yukarıya doğru
çekecek. Bunu yaparken dikkat edeceğimiz en önemli konulardan birisi de çalan parmağın
görevini yaptıktan hemen sonra tellerden uzaklaşmasıdır, yani diğer tellere dokunmamasına özen göstereceğiz..Bu çalışmaları öncelikle açık tellerde (boş tel) çeşitli formüllerle uygulayalım.


Boş tellerde varyasyonlar











Dikkat: p parmağı daha çok üst telleri kontrol ederken i m ve a parmakları sırasıyla i parmağı sol teli, m parmağı si teli, a parmağı ise alt mi telini kontrol etmektedir.
Bu şu anki çalışmamızda böyle ancak bu; ileride çok farklılıklar gösterebilir. Bazı klasik gitar eserlerinde p parmağını si hatta en alt mi telini çalarken bile görebiliriz.





















Çeşitli Akor Kalıplarında Arpejler


Arpejimiz p i m i olsun akor kalıbımız da Dm Am E7 Am























Yukarıdaki örnekte şu dikkatimizi çekebilir.Akorda var olan tüm notaları çalmıyoruz. Arpejimiz p i m i olduğuna göre 3 tel kullanıyoruz, basta kullandığımız notaya "p" dikkat ederseniz eğer akora ismini veren sesdir.Peki tüm notaları kullanmadığımız halde neden basıyoruz? Bu, popüler müzikte yani akorlu şarkılar çalarken avantajlı olur. Eğer arpejden hemen sonra tüm telleri tarama veya ritm atmaya geçeceksek, hazırlıklı olmalıyız.


Hemen bunu örnekleyelim...




















Peki p i m i arpejinde i ve m parmakları her zaman alt iki teli mi kontrol edecek.
Hayır böyle bir kural yok, var diyene de aşağıdaki örneği çalarak cevap verebilirsiniz.

















i m parmaklar karışık bir düzende de çalışabilir.
























Peki akorlarda arpej yaparken diğer basılı notaları çalmayacak mıyız?Bas tellerdeki diğer notaları p parmağımızla çalabiliriz. Bu notalar da akorumuzun içerisinde mevcut olduğundan kesinlikle ekstra bir güzellik katacaktır. Şimdiki örneğimizde de bunu kullanalım.










[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Akor ve Çevrim Akor Bilgisi

Akor nasıl oluşur, majör veya minör olması neye bağlıdır. Bunları göreceğiz. Bunun için de Teoride “aralık” denilen konudan yararlanacağız.

Bir akor en az 3 sesten oluşur. Bunlar akoru oluşturacağımız nota’nın kök sesi yani kendisi, 3. derecesi ve 5. derecesidir. Peki bunlar neye göre seçilir. Akorun majör veya minör olmasının belirleyicisi 3. derece sesidir. 5’lisi ise her Tam5’li (T5’li)dir. Akor majör olacaksa 3’lüsü Büyük 3’lü (B3’lü), minör olacaksa 3’lüsü Küçük 3’lü (K3’lü) alınır.

Şimdi buna göre tüm notaların majör minör akorlarını çıkaralım.

Do majör : Do Mi Sol Do minör : Do Mi bemol Sol

Re majör : Re Fa diyez La Re minör : Re Fa La

Mi majör : Mi Sol diyez Si Mi minör : Mi Sol Si

Fa majör : Fa La Do Fa minör : Fa La bemol Do

Sol majör : Sol Si Re Sol minör : Sol Si bemol Re

La majör : La Do diyez Mi La minör : La Do Mi

Si majör : Si Re diyez Fa diyez Si minör : Si Re Fa diyez

Artık ve Eksik Akorlar: B3’lü + K3’lü = majör akor, K3’lü + B3’lü = minör akor demiştik.. Eğer Artık akor olmasını istiyorsak akorun (aug); o zaman B3’lü + B3’lü yaparız.. Yani majör akor’un 5. derece sesini yarım perde tizleştiririz. Eksik akor olmasını istiyorsak ise K3’lü + K3’lü kullanırız. Yani eksik (dim) akor için; minör akorun 5. derece sesini yarım perde pesleştiririz.


Majör ve Minör 7’li Akorlar: B3’lü + K3’lü = majör akor, K3’lü + B3’lü = minör akor ise bunlara 7. derece sesleri eklediğimizde 7’lü akor oluşturmuş oluruz.. Bu da şu şekilde olacak; Majör akora bir B3’lü daha ekleyerek majör 7’li, minör akora bir K3’lü daha ekleyerek minör 7’li elde etmiş olacağız. Yani: B3’lü + K3’lü + B3’lü = majör 7’li akor - K3’lü + B3’lü + K3’lü akor ise nimör 7’li akor olur..

Kısaca tanımlar ve örnekleri halinde görelim;

Majör Akor

Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında büyük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında küçük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akor türüdür.. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.

Augmented Akor

Arttırılmış akor anlamına gelir. majör akorun son sesinin yarım ses tizleşmesi ile elde edilir. kısaca formülü; büyük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır.


Majör 7'li Akor

Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında büyük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında küçük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akor majör akordur.. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır. bu akora bir büyük 3'lü aralık daha eklendiğinde majör 7'li akor elde edilmiş olunur.. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır..

Augmented 7'li Akor

Arttırılmış 7'li akor anlamına gelir. artık akorun sonuna bir büyük üçlü aralık daha eklenmesi ile elde edilir.. kısaca formülü; büyük 3'lü + büyük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır.

Minör Akor

Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında küçük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında büyük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akor türüdür.. kısaca formulü; küçük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır.

Diminished Akor

Eksiltilmiş akor anlamına gelir. minör akorun son sesinin yarım ses pestleştirilmesi ile elde edilir. kısaca formülü; küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.

Minör 7'li Akor

Akorun birinci derece sesi ile üçüncü derece sesi arasında küçük 3'lü aralık, üçüncü derece sesi ile beşinci derece sesi arasında büyük 3'lü aralık olması durumunda ortaya çıkan akora minör akor denir.. kısaca formulü; küçük 3'lü + büyük 3'lü aralıktır. oluşan bu akora bir küçük 3'lü aralık daha eklediğimizde minör yedili akor'u elde etmiş oluruz. yani kısaca formulü; küçük 3'lü + büyük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır..

Diminished 7'li Akor

Diminished 7'li (yani eksik 7'li) akorudur. minör akorun son sesinin yarım ses pestleştirilmesi ile diminished akor elde edilir. kısaca formülü; küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır. oluşan bu akora bir küçük 3'lü aralık daha eklendiğinde diminished 7'li akoru elde edilmiş olunur. kısaca formulü; küçük 3'lü + küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.

Dominant 7'li Akor

Majör akorun sonuna bir küçük 3'lü aralık elde edilmesiyle oluşan akordur. bir başka deyişle majör yedili akorun son sesinin yarım ses pestleştirilmesi ile oluşan akordur.. genellikle tona çözülme anında kullanılır. kısaca formulü; büyük 3'lü + küçük 3'lü + küçük 3'lü aralıktır.


* Bu bilgiler ışığında, do üzerinden her akora birer örnek yaratacak olur isek;

Do majör : do - mi - sol

Do augmented : do - mi - sol diyez

Do majör 7’li : do - mi - sol - si

Do augmented 7’li : do mi sol diyez - si

Do minör : do - mi bemol - sol

Do diminished : do - mi bemol - sol bemol

Do minör 7’li : do - mi bemol - sol - si bemol

Do diminished 7’li : do - mi bemol - sol bemol - si çift bemol

Seslerinden oluşacaktır. Peki çevrim kavramı nedir. Örneğin gitarda bastığımız akorların hemen hepsi çevrim akorlardır. Bu kavram ise akorun kök sesine nazaran aldığı sıralamayı tanımlamak için kullanılır. Kök ses de bildiğiniz üzere akoru oluşturan ilk ses yani akoru adını verecek olan notadır. Örneğin;

Do majör akor : do – mi – sol seslerinden oluşuyor ve bu şekilde basılıyor ise, yani en kalın ses do, ondan ince olan ses mi ve en ince olsan ses de sol olacak şekilde basılıyorsa bu akora kök akor denir. Eğer ki do – mi – sol yerine, mi – sol – do şeklinde basılacak olursa buna do majör 1. çevrim akoru denir. Eğer; sol – do – mi şeklinde basılırsa da do majör 2. çevrim akoru denir.

Buradan da anlıyoruz ki 3 sesten oluşan akorların, en fazla 2 çevrimi, 4 sesten oluşan akorların ise 3 çevrimi olabiliyor. 4 sesten oluşan akorlarımız da 7’li akorlarımız olduğunda göre onlardan da bir örnek verecek olur isek şu şekilde olacaktır.

Do majör 7’li akor : do – mi – sol – si
1. çevrim halı : mi – sol – si – do
2. çevrim hali : sol – si – do – mi
3. çevrim hali : si – do – mi – sol




[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Tempolar

Largo: İtalyanca “geniş” anlamına gelir. Hız terimi olarak “çok ağır” anlamında kullanılır. Metronom'a göre, dakikada 40'dan 60'a kadar olan birim vuruşlarıdır.

Adagio: İtalyanca'da hız terimi olarak parçanın “çok yavaşa yakın” okunacağını gösterir. Metronom'a göre, dakikada 60'dan 76'e kadar olan birim vuruşlarıdır.

Andante: İtalyanca ağırca, “ağıra yakın” anlamına gelmektedir. Metronom'a göre, dakikada 76'dan 108'e kadar olan birim vuruşlarıdır.

Moderato: İtalyanca “orta hızda” anlamında olup eserin orta hızda okunacağını belirtir. Metronom'a göre dakikada 108'den 120'e kadar olan birim vuruşlarıdır.

Allegro: İtalyanca'da “neşeli” anlamına gelen Allegro, parçanın “hızlı” okunacağını gösterir. Metronom'a göre, dakikada 120'den 168'e kadar olan birim vuruşlarıdır.

Presto: İtalyanca’da “çabuk, hızlı” anlamına gelmektedir. Metronoma göre, dakikada 168’den 192’ye kadar olan birim vuruşlarıdır.





Tempo Değişiklikleri:


Accelerando (accel.): Temponun aşamalı bir şekilde hızlandırılması.

Rallentando (rall.): Temponun aşamalı bir şekilde yavaşlatılması.

Ritardando (ritard., rit.): Genişleme. Altına yazıldığı notanın değerinden çok az daha uzun çalınması.

Ritenuto (rit.): Anında yavaşlama.

a tempo: Accelerando, ritardando veya duraklardan sonra orijinal hıza dönülmesi gerektiğini gösterir.

Rubato: Temponun isteğe bağlı olarak değiştirilebileceğini gösterir.

Piu mosso: Biraz hızlanarak.

poco (yavaş) ve poco a poco (yavaş yavaş) yukarıdaki terimlerle birlikte kullanılır. Tempo değişikliğinin olduğu bölüm uzun ise rit.........poco........a........poco.......şeklinde yazılır.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Gitara Yeni Başlayanlara John Milles'ten 10 Altın Kural

1. Her zaman yalnız başınıza çalışın. Aksi taktirde konsantrasyonunuz bozulacak, bir süre sonra yanınızdakiler "bu senin bildiğin tek parçamı? Bugün aynı parçayı belki otuzuncu kezdir çalıyorsun" gibi yorumlar yapmaya başlayacaktır. Eğer odada bir başkası varsa sizin yaptığınız "pratik yapmak" değil sadece "çalmak" olacaktır.Her iki kelime aynı fonksiyonu tanımlıyor gibi gözükse de aslında tamamen farklıdır. Pratik yapmak bilgiyle beyni besleyen oldukça yoğun bir süreçtir. Bu, çok zaman harcandıktan sonra bilinç altına yerleşmiş olur ve Kraliyet Festival Salon'unda 3000 kişi önünde ya da evde ailenizin önünde olsanız bile icranız esasında bir hatırlama sürecidir.

2. Pratik yaptığınız oda sessiz, ılık ve iyi havalandırılmış olmalıdır. Soğuk ve havasız ortamlarda konsantre olunacak süre oldukça azdır.

3. Pratik yapmaya başlamadan önce gitarınızın doğru akortta olup olmadığını kontrol edin.

4. Kendinizi her zaman pratik yapma amacınıza yönlendirin. Bu amaç belli bir çalışmayı ya da alıştırmayı öğrenmek ve ya bir parçanın zor bölümünü düzenlemek olabilir. Etrafınızda tembel tembel dolanan insanların çalışmanızı bölüp sorun çıkarmalarına izin vermeyin. Pratik yapmak için günde en fazla yarım saat ayırabiliyor bile olsanız, gerektiği şekilde konsantre olduğunuz taktirde bu kadar süre içinde bile inanılmaz başarılar elde edebilirsiniz.

5. Bir seferde bir saatten fazla çalışmayın. Biliyorum ki her şey yolunda giderken gitarı bırakmak zordur, fakat inanmalısınız ki on dakikalık ara bile konsantrasyonunuzu yeniden toplamanıza yardım eder. Bilimsel olarak ta kanıtlandığı gibi insan beyni bir konu üzerine birkaç dakikadan fazla odaklanamaz, konsantrasyon dağılmaya başlar. Alıştırma yapılarak bu süre 45 dakikaya ve hatta bir saate çıkarılabilir, fakat bu süre sonunda konsantrasyon süresi giderek aşağılara düşer. Bu yüzden bu süreyi artırmak tehlikelidir,aksi taktirde dikkatimiz dağılmaya başlar. Yorgun olduğumuzda yaptığınız teknik ve müzikal hatalar artar ve bu hataları yok etmek haftalar hatta aylar alabilir.


6. Bir pratik yapma oturumuna çok fazla malzeme doldurmaya çalışmayın. Oturumunuzun bir kısmını teknik çalışmalara (diziler,alıştırmalar...vb) ve bir kısmı da özel bir parçayı çalışmayı içerecek şekilde zamanınızı ayarlayın. Az miktarda bir şeyi iyi yapmak tamamını kötü yapmaktan daha iyidir.

7. Çalışınızı sürekli olarak dikkatle dinleyin. Amacınız notaları kesmeksizin dolu, sıcak, ve net bir ses olmalıdır.Acele etmeyin , başlangıçta her şeyi yavaş yavaş uygulamaya koyun. Düşük hızda iken notaları rahat çalabildiğinizi hissediyorsanız temponuzu biraz artırabilirsiniz. Bir parçayı daha başlangıçta hızlı çalmaya çalışmak ilerlemeyi engeller.Bu durumda yapmış olduğunuz, hataları pratik
yapmaktır ve uzun süreli çalışlar bunu daha kötü hale getirir.

8. Bir parçaya hazırlanıp onu doğru hızda çalıyor olduğunuzda duraksamaktan veya yanlışlıkla başka bir nota ve ya nota grubu atlamaktan korkmayın. Büyük teknik problemlerin daha önceden belirlenip üzerinde çalışılması gerekir, fakat insanlar mükemmel varlıklar değillerdir hatalar her zaman ortaya çıkabilir. Bu nedenle hatalarınızın üzerine gitmekten korkmayın, çünkü müzikte işlenebilecek en büyük suç ritmi ya da akıcılığı bozmaktır.

9. Kabiliyetinizi aşan bir parçayı çalmaya uğraşmayın. Böyle parçaları herhangi bir şekilde duyup kendi kendinize pratik yapmaya çalışabilirsiniz. Fakat bu parçaları gelecekte başvurmak üzere şimdilik rafa kaldırmanız da bir sakınca yoktur. Kendinize bir pratik yapma çizelgesi hazırlayın. Bu çizelge basit parçalardan zor olanlara doğru sıralanmalıdır.

10. Gitar oldukça yaygın kullanılan bir enstrümandır.Bu nedenle gitarla ilgilenen insanlar arasına girdiğinizde onlarla birlikte çalışın, repertuarınızı paylaşın hatta düet bile yapabilirsiniz. Gitaristler ritm ve tempoda diğer müzisyenlere göre daha serbest hareket etmek isterler (genelde bilinç altı olarak). Bu durumu birlikte yapacağınız çalışmalarla düzeltebilirsiniz.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»