Facebook

Saygı Duruşu

Beşli Çemberi Ve Ton Bulma





Eserin notalarının başlangıcında var olan (sol,fa ve do anahtarlarından sonra)diyez ve bemol işaretlerinin sıralanış kuralına beşliler çemberi denir.ve bu işaretler eserin hangi tonda olduğunu bildirir.
Do Majör ve onun ilgili minörü olan La Minörde hiçbir değiştirici işaret yoktur(yani kök akorunda yoktur).Diğer tonların tümünde diyez ve bemol işaretleri vardır.

Bemollü tonlar

Bemol işaretlerinin ilki si bemoldür. Diğer bemol işaretleri bu işaretten başlanılarak beş ses geriye sayılarak bulunur.Örneğin si-la-sol-fa-mi bulunan mi bemol işareti ikinci bemol işaretidir.bu şekilde beş ses geri sayılarak bemol sırası oluşur.

Buna göre bemol sırası: si-mi-la-re-sol-do-fa şeklinde bulunur.

Diyezli tonlar

Diyez işaretlerini ilki fa diyezdir. Diğer diyez işareti bu işaretten beş ses ileri sayılarak bulunur.
Örneğin; fa-sol-la-si-do bulunan do diyez işareti ikinci diyez işaretidir.Bu şekilde beş ses ileri sayılarak diyez sırası oluşturulur.

Buna göre diyez sırası:fa-do-sol-re-la-mi-si şeklinde bulunur.

Görüldüğü gibi diyez sırası bemol sırasının tam tersidir. Klasik batı müziğinde bir eserin başlangıcında ya diyez ya da bemol sırası vardır ama Türk müziğinde bu işaretler karma şekilde kullanılır.Zaten Türk müziğinin değiştirici işaretleri farklıdır.

BİR MAJÖR TONUN İLGİLİ MİNÖRÜNÜ BULMAK; İÇİN O SESTEN KÜÇÜK ÜÇLÜ (yani bir tam+1 yarım aralık) AŞAĞI (yani pes/kalın sese) İNİYORUZ

örnek :
SOL MAJÖRÜN İLGİLİ MİNÖRÜ Mİ MİNÖRDÜR ( sol-fa arası tam ses, fa-mi arası yarım ses. eşittir bir buçuk ses)


MİNÖR TONUN İLGİLİ MAJÖRÜ İÇİN DE TAM TERSİ GEÇERLİDİR.

Diyeceksiniz ki hangi ton hangi arızaları alır, görelim:

İlk önce işin teorik kısmıyla başlayalım.

Bemol arıza alan tonlar bemollü tonlardır.Yani Sİ-bemol(Bb) majör, La bemol (Ab) majör gibi.Bemol arıza alıp da bemollü olmayan tek ton FA Majördür(F). anlatmak istediğim her akorun yanında bemol işareti varken Fa akorunun yanında yoktur.

BEMOL SIRASI VE BEMOLLU TON BULMA

Sİ-Mİ-LA-RE-SOL-DO-FA

öncelikle bunu ezberlemeniz gerek bu bemol sırasıdır .
bunu ezberledikten sonra sira ton bulmaya geldi.

dediğimiz gibi bemol sırasıyla bulunan tonlar bemollü tonlardır(Fa majör hariç)

örnek:
Sİb MAJÖR’ün aldığı arızalar : Sİ bemol + Mİ bemol

REb MAJÖR’ün aldığı arızalar : Sİ bemol + Mİ bemol + LA bemol + RE bemol + SOL bemol

Dikkat ettiyseniz hangi bemollü tonun arızasını bulmak istiyorsak bemol sırasından saymaya başlıyoruz ve aradığımız tonun sesinden bir sonraki seste kalıyoruz. bunu aşağıdaki kalıplarda da görebilirsiniz.

1 bemol alan ton : FA(F) MAJÖR ilgili minörü RE MİNÖR
2 bemol alan ton : Sİ(Bb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü SOL MİNÖR
3 bemol alan ton : Mİ(Eb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü DO MİNÖR
4 bemol alan ton : LA(Ab) BEMOL MAJÖR ilgili minörü FA MİNÖR
5 bemol alan ton : RE(Db) BEMOL MAJÖR ilgili minörü Sİ BEMOL(Bb) MİNÖR
6 bemol alan ton : SOL(Gb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü Mİ BEMOL(Eb) MİNÖR
7 bemol alan ton : DO(Cb) BEMOL MAJÖR ilgili minörü LA BEMOL(Ab) MİNÖR


DİYEZ SIRASI VE DİYEZLİ TON BULMA

FA-DO-SOL-RE-LA-Mİ-Sİ
Bu diyez sırasını da ezberlemeniz de fayda var ama ezberleyemezseniz,diyez sırası bemol sırasının tam tersidir buradan hatırlarsınız.

Diyez sırasıyla ton bulurken aklımızdan (do-re-mi-fa-sol-la-si-do) gamını çıkarmamalıyız.

Ton bulma şöyle oluyor: bir tonun aldığı diyezleri bulmak için önce doğal do majör gamında(do-re-mi-fa-sol-la-si-do) bu sesi buluyoruz ve bir önceki sesini alıp geçiyoruz diyez sırasına

Örneğin:Re majör tonunun arızalarını bulmak için doğal do majör gamında Re sesinden bir önceki nota DO’dur. bir önceki sesi bulduktan sonra diyez sırasında o sese kadar olan bütün arızaları alıyordur tonumuz. aşağıdaki kalıplarla bilgilerinizi pekiştirin lütfen.

1 diyez alan ton : SOL MAJÖR ilgili minörü Mİ MİNÖR
2 diyez alan ton : RE MAJÖR ilgili minörü Sİ MİNÖR
3 diyez alan ton : LA MAJÖR ilgili minörü FA DİYEZ(F#) MİNÖR
4 diyez alan ton : Mİ MAJÖR ilgili minörü DO DİYEZ(C#) MİNÖR
5 diyez alan ton : Sİ MAJÖR ilgili minörü SOL DİYEZ(G#) MİNÖR
6 diyez alan ton : FA# MAJÖR ilgili minörü RE DİYEZ(D#) MİNÖR
7 diyez alan ton : DO# MAJÖR ilgili minörü LA DİYEZ(A#) MİNÖR
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

B İ R MÜZİK PARÇASINI OLUŞTURAN UNSURLAR

Ritim:


Devinim. Olayların düzenli aralıklarla tekrarlanması niteliği,dizem,tartım. Bir birine bağlı ve eşit olarak peşi sıra gelen ölçülerin oluşturduğu döngüye ritim denir.


Melodi:


Belli bir tona ve kurallar bütününe bağlı olarak, notaların göstermiş olduğu yatay hareketliliğe melodi denir.



Armoni:


Uyum demektir. Aynı anda tınlayarak notaların oluşturduğu dikey blokların (akorların), kurallar bütünü ile düzenlenerek göstermiş oldukları yatay hareketliliktir. Armoni bunun dışında müzik yazma kurallarınıda kapsar.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

TEORİK MÜZİK BİLGİLERİ

Nefes:
Portenin üst yanına konulan bir virgül işareti ile gösterilir. Solfej yaparken virgül olan yerde nefes alınır.










Röpriz(Döneç):

Genellikle başa dönüleceğini veya 2. defa görüldüğü yerden 1.defa görüldüğü yere dönüleceğini anlatır.














D’Capo:

Kısaltılması D.C.’dir. Baştan anlamına gelir. Bunun için parçasonunda D.C.olan yerden başa dönülür.





Fin:

Son, bitiş ,bitti demektir.Fin yazan yerde parça bitirilir.




Ölçü tekrar işareti:

Bir ölçüdeki notalar tekrar edileceği zaman kullanılır.












Senyö:


Bir müzik eserinde 2. defa konulduğu yerden, birinci defa konulduğu yere dönüleceğini ve son yazılan yerde bitirileceğini belirtir.












Coda:

Kuyruk demektir.Bir müzik eseri belirli bir yerden belirli bir yere dönüş yaptıktan sonra codalar arası atlanarak devam edilir.











Akor:


Dizinin 1, 3, 5, 8 ’inci derecelerinin aynı anda çalınması ile akor oluşur. Akor notalarının armonik olarak üst üste çalınmasına denir. Her gamın bir akoru vardır.


Arpej:


Bir akor notalarının melodik olarak arka arkaya çalınmasına denir. Her gamın bir arpeji vardır. Dizinin 1, 3, 5, 8 ’inci derecelerinin tekrarı dizinin arpejini oluşturur.


Nokta:


Önüne geldiğin notanın değerini,o notanın değerinin yarısı kadar daha uzatır.















Akolat:


İki farklı partinin(satırın) birleştirilmesine, çift satır oluşturmaya yarayan bağa akolat denir. Akolat en çok piyano notasında kullanılmaktadır.
















Metronom:


Bir müzik parçasının her yerde ve herkes tarafından aynı hızla okunmasını sağlayan araca metronom denir.













[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

MAJÖR – MİNÖR KALIPLAR


Majör ingilizce büyük, Minör ise küçük demektir.Aralıklarda da zaten örneğin;K3’lü yerine zaman zaman ya da alternatif olarak m3’lü dediğimiz zamanlar olmakta.Dizi veya tonalite olarak majör ve minör, kuruluş kalıplarına bağlı olarak ilk üç sesin aralık yapısına bağlı olarak isim almaktadırlar.

Majör Kalıp:

Majör kalıp sekiz ses ve 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım aralıklarından oluşan dizinin ismidir.









Hiç arıza ( değiştirme işareti ) almayan dizi do majör dizisidir. Diğer majör diziler değiştirme işareti almaktadır. Çünkü başka bir sesten başlandığın da;
2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım sıralaması oluşmayacaktır. Bu sebepten dolayı aralıklarda olduğu gibi dizi ve gamları kurarken hesaplamak ve istenen forma sokmak gerekir.


Minör Kalıp:



Minör kalıp sekiz ses ve 1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizinin ismidir.

Hiç değiştirme işareti almayan minör dizinin ismi la minör dizisidir. Majör kalıp da olduğu gibi minör dizilerde de diğer minör gamları hesaplarken değiştirme işaretlerinden istifade edilir.




MİNÖR KALIPLAR


Doğal Minör Kalıbı:

1 tam 1 yarım 2 tam 1 yarım 2 tam aralıklarından oluşan dizidir.














Armonik Minör Kalıbı


Doğal minör kalıbın 7’ci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir.











Melodik Minör Kalıbı

Doğal minör kalıbın 6’ncı ve 7’nci derecesinin ½ ses inceltilmiş halidir












İLGİLİ MİNÖR

Her majör kalıbın bir ilgili minörü vardır. Ya da başka bir değişle her majör kalıp içinde bir minör kalıp barındırmaktadır. Bu minör kalıbın ismine de İlgili Minör denmektedir












İlgili minör; majör gamın tonik derecesinden 3 ses 1½ ton aşağı inilerek (kalına,peste inilerek) bulunmaktadır.

Örneğin;

Do majör gamının ilgili minörünü bulmak için do sesinden kendi de dahil olmak üzere 3 ses 1½ ton inelim. Do, Si,La. Üç ses indik. Do – Si arası ½ ton, Si – La arası da 1 ton.Toplamda 1½ ton yaptı. Yani Do dan 3 ses 1½ ton aşağı indiğimiz zaman elde ettiğimiz nota La notasıdır. O zaman Do majörün ilgili minörü La minördür


[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

ARALIKLAR ( İNTERVALLER)



İnterval(Aralık), bir notanın diğer notalara göre olan frekans farkıdır.Başka bir değişle iki nota arasındaki mesafe, ara, ses açıklığıdır.

Örneğin; Do, re gibi iki yanaşık ve ardıl notanın uzaklığı“ikili aralığı”dır: kısa söylenişi sadece “ikili”olur.
Do, re, mi gibi üç ardıl notanın boyutu “üçlü” tutar.
Dört notalı olarak mesela do, re, mi, fa sıralanışında aralık haddi “dörtlü”dür.

1 sekizli içindeki aralıklara basit aralık denir.

1 oktavı aşan aralıklara birleşik aralık denir.

















ARALIKLAR:

Küçük İkili ( K2 ) / minör ikili ( m2 ) : ½ ton

Büyük İkili ( B2 ) / majör ikili ( M2 ) : 1 ton

Küçük Üçlü ( K3 ) / minör üçlü ( m3 ) : 1½ ton

Büyük Üçlü ( B3 ) / majör üçlü ( M3 ) : 2 ton

Tam Dörtlü ( T4 ) / Perfect 4 ( P4 ) : 2½ ton

Artık (Artmış) Dörtlü ( +4 , A4) / Aug.4 : 3 ton

Eksik ( Eksilmiş) Beşli ( -5 , E5 , 5 ) / Dim.5 : 3 ton

Tam Beşli ( T5 ) / Perfect 5 ( P5 ) : 3½ ton

Küçük Altılı( K6 ) / minör altılı( m6 ) : 4 ton

Büyük Altılı( B6 ) / majör altılı( M6 ) : 4½ ton

Küçük Yedili ( K7 ) / minör yedili ( m7 ) : 5 ton

Büyük Yedili ( B7 ) / majör yedili ( M7 ) : 5½ ton

Tam Sekizli ( T8 ) / Oktav : 6 ton




Aralıklar Kurulurken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar


1.Kök ses’e ( aralığın kurulacağı ses ) hiç bir şekilde dokunulmaz. Çünkü kök ses temeldir. Temel yık ılırsa bütün bina yık ılır.

2.Arada ses var ise ara seslere hiç bir şekilde dokunulmaz.

3.Oynama ve müdahale sadece en son ses ( üst uç ) üzerinde yapılır.

4.İlk önce aralıkta kaç ses olduğu saptanır ve o kadar ses ilerlenir.

5.Saptanan ses üzerinde hesaplama yapılarak aralığı bulunur.

6.Aralık tablosunda ilk hane bize kaç ses olduğunu ikinci hane ise sesler arasınn kaç ton olması gerektiğini belirtir.




Aralıkların ses olarak hesaplanması:

Aşağıda Do sesi üzerine ses olarak kurulmuş;ikili, üçlü, dörtlü,beşli,altılı,yedili, sekizli( oktav ) aralıklar görülmektedir.





Aralıkların ton olarak hesaplanması:


Aşağıda Do sesi üzerine kurulmuş3’lü bir aralık vardır. Do sesi üzerine 3’lü bir aralık kurmak için ilk olarak Do sesi üzerine Do da dahil olmak üzere 3 nota sayacağız:

Do : Do, Re, Mi

Sonra bizden istenen aralığa göre aralıklarını ton olarak hesaplayacağız.

İlk sese (kök) ve ara seslere dokunamadığımız için sadece son ses ile oynamamız gerekecek. Do üzeri üçlü aralık Do – Mi yapmaktadır.Do – Mi arası 2 ton (perde) ’dir. O halde Do – Mi arası 3 ses 2 ton olduğuna göre buna denk gelen aralık Büyük 3’lü (B3 veya M3) olmaktadır. Eğer Küçük üçlü aralığını elde etmek istersek ki Küçük 3’lü 1½ tondur;o zaman son ses (üstuç)ile oynama yaparak aralığı 3 ses 1½ ton olarak düzenlememiz gerekecek.Böylece Do üzeri Küçük üçlü Do–Mi bemol olacak. 3 ses 1½ ton.

Peki neden Re diyez (Re#) değil de Mi bemol (Mib)?

Çünkü bizden 3 ses hesaplanması isteniyor. Do – Re# iki ses yapmaktadır. Do – Mi : Do, re , mi olarak üç ses yapmaktadır.







Aralıkların çevrimleri:



Çevirme işlemi adından da anlaşılacağı gibi aralıkların çevrilmesi, ters yüzedilmesi yani alttaki sesin üstte, üstteki sesin alta getirilmesi ile yapılır.









Çevirme işlemi yapıldıktan sonra yeni bir aralık elde edilmiş olunur. Buna bağlı olarak her aralık başka bir aralığa çevrilmektedir.


















Aralıklar çevrildiği zaman onlara karşılık gelenler aşağıdaki gibidir.





Çevrilen aralıklarda kalıp olarak;

Küçükler – Büyüklere,

Büyükler – Küçüklere,

Eksiler – Artıklara,

Artıklar – Eksilere,

Tamlar – Tama çevrilirler.


Rakamsal olarakta
2’li – 7’liye,

7’li – 2’liye,

3’lü – 6’lıya,

6’lı– 3’lüye,

5’li – 4’lüye,

4’lü – 5’liye çevrilir.

Örnek olarak;Küçük Üçlü aralığı çevrilirse, Büyük 6’lı aralığı olarak karşımıza gelir.




[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

ULUSLARARASI SANAT MÜZİĞİNDE DİZİLER

Dizi:Herhangi bir ses ile onun sekizlisi arasındaki yukarı yada aşağı doğru birbirinin ardınca giden seslerin tümüdür.Aralıkları bozmadan bir oktav içindeki 12 sesin her biri üzerine bir dizi kurulabilir. Dizilerin kuruluşlarındaki tam ve yarım perde düzenine göre diziler majör ve minör dizi olurlar.Dünya üzerinde kullanılan diziler çeşitlidir.Evren müziğin temel dizisi olan diatonik dizinin kökleri yunanlıların kullandığı dizilere dayanır.bu diziler yunan soyundan toplumların adını taşıyordu.Bu dizilerin tümünde dizinin inici olarak 5. derecesinden başlayan ikinci bir dizi yer alıyordu.


Majör dizi:


Do’dan do ya diatonik bir dizi çalarak majör dizi elde ederiz. Diziye Majör denmesinin nedeni içindeki tam ve yarım perdelerin diziliş şeklidir.Bu dizilişe göre bir majör dizisinin karakteristliğini gösteren 1.ve 2. dereceler arasında M 3’lü aralığı vardır.






Minör dizi:

La’dan la’ya diatonik bir dizi çalarak minör dizi elde ederiz.



















Ton:

Bir dizinin rengi yani birey üzerinde bıraktığı etkidir.

Makam:

Dizinin işleyiş şeklidir.Batımüziği tonal, Türk müziği modal’dır .




Bir Dizinin Dereceleri




[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

SESLERLE İLGiLİ BAZI KAVRAMLAR




Diatonik:

Sesleride, isimleri de farklı olan tam aralıklara Diatonik denir.

Örnek:

Do – Re , Re – Mi , Sol – La gibi.

Kromatik:

İsimleri farklı sesleri aynı olan aralıklara kromatik aralık denir.

Örnek:

Do – Do# , Re – Reb , Sol – Sol# gibi.


Sesdaş(anarmonik):

İsimleri farklı sesleri aynı olan aralıklardır.

Örnek:

Do# – Reb , Re# – Mib , Sol#– Lab gibi



[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

PERDE ( TON )

Ses aralıklarını ölçmek için kullanılan bir çeşit Ölçme Birimi'ne "PERDE" denir.Batı Müziğinde kullanılan en küçük ses aralığına, "YARIM PERDE" denir. İki tane Yarım Perde'den oluşan ses aralığına "TAM PERDE" denir.Perde aynı zamanda ton olarak da nitelendirilebilir.Başka bir deyişle ;



Tam ses----------- iki bitişik nota arasındaki en büyük uzaklık.


Yarım ses----------iki bitişik nota arasındaki en küçük uzaklık.
















Klavye üzerinde aralık gösterimi:


Tam sesler: DO-RE, RE-Mİ, FA-SOL, SOL-LA, LA-Sİ

Yarım sesler: Sİ-DO, Mİ-FA.






[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Akustik Ve İnsan Sesinin Oluşumu

Akustik:

Yunanca ses bilimi demektir.sesin oluşumu iletişimine ilişkin her konuyu inceler. Başlıca şu alanları kapsar.

Genel akustik:
Seslerin oluşumu, ses kaynakları,kulağın yapısı ve işitme sistemlerini inceler.

Müzik akustiği:

Çalgıların, tellerin titreşimini,titreştirilen gereçlerin özelliklerini inceler.

Bina akustiği:

Kapalı mekanlardaki ses durumunu ele alır.Yankı, sesin sönmesi,ses yalıtımı,salonun biçimlendirilmesi vb. konuları ele alır.

Elektro akustik:

Ses aygıtları,elektronik gereçler, yapay ses üreten aygıtlar vb .konu ve ekipmanları inceler.

Psiko akustik:

Müziğin insanların duygusal yaşamı üzerindeki etkilerini inceler.

Sesin akustikle olan özellikleri:

1.Yansıma:

Sesin çevredeki diğer cisimlere çarparak geri gelmesi.

2.Kırılma:

Sesin bir ortamdan diğerine geçerken açı değiştirmesi.

3.Görüntü verme:

Sert bir yüzeye çarpan ses o yüzeyden ürediği etkisi verir.

4.Rezonans:

Bir yerden ses ürediği vakit, o çevre üreyen sesle aynı frekanstan ise onlarda titreşime geçerler.

5.Enterferans:

Aynı yönlü ve aynı genlikteki dalgalar üst üste geldiği zamanyeni ve daha büyük bir dalga oluşur ve bu dalgaların frekansı değişmez.Ancak iki veya daha değişik frekanslı
dalga enterferans yaparsa yeni ve değişik bir frekans ortaya çıkar.Bu yeni titreşim kendisini doğuran diğer titreşimlerin birleşkesidir. Çok sesli müziğin esası budur.

6.Entonasyon:

Ses yüksekliklerinin şaşmaz bir doğrulukla verilebilme becerisi.Aynı frekanstaki seslerden biri biraz pes çalınırsa bu ses birinci sesten daha uzun dalgalar üretir.



İNSAN SESİNİN OLUŞUMU


İnsanın ses sistemi(Fonasyon sistemi) nefesli bir çalgıya benzemektedir.Bu sistem içinde 3 aygıt bulunmaktadır:

1.Solunum aygıtı:

Soluk borusu,akciğerler, diyafram, kaburgalar ve karın kasları.

2.Titreşim aygıtı:

Larenks(gırtlak)

3.Yankı aygıtı:

Soluk borusu, göğüs, gırtlak bölgesi, yutak, ağız, alt çene,damak, burun ve sinüsler. Solunumun temel işlevi organizmanın oksijen gereksinimini karşılamak ve ses üretimi (fonasyon) için gerekli enerjiyi sağlamaktır.2 solunum şekli vardır.Karın solunumu abdonimal solunum.Diğeri göğüs solunumu- hektoral solunum.Sağlıklı bir ses üretebilmek için solunum bilinçli ve dengeli olarak yapılmalıdır.Soluk verme sırasında trakea yoluyla (soluk borusu) akciğerden gelen havanın ses tellerini titreştirmesiyle ses üretilir.Buna fonasyon denir.Ses üretme olgusu ses tellerinin fonasyon sırasında santral sinir sistemi taraf ından değişik frekanslara göre ayarlanması ve belli kuvvetteki soluk basıncının etkisiyle gerçekleşir.Doğru ve temiz bir ses üretimi için gerilimden uzak çözülüp rahatlamışbir bedene ihtiyacımız vardır. Ses sanatında insan sesleri, inceliğine göre sınıflandırılır. Kadın ve erkek sesleri, bu amaçla bölgelere ayrılmıştır ve bu ses bölgeleri, ayrı isimlerle tanımlanır. En ince ses soprano’dur. Onu mezzo-soprano ve alto izler. Erkek sesleri ise inceden kalına doğru tenor, bariton ve bas olarak belirlenmiştir.Soprano’dan bas’a kadar olan ses genişlikleri, piyano klavyesinde şöyle gösterilmektedir.








[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Temel Müzik Bilgileri


Müzik Nedir?

*Müzik hakkında çok fazla tanım vardır. Hepsi de kabul edilebilir tanımlardır, ancak hepsini içine alacak genel bir tanım yapmak oldukça zordur. Ancak yine de tanımlamaya çalışırsa şöyle diyebiliriz: Müzik,insanların hislerini, düşüncelerini,doğadan aldıklarını ve bazen de salt doğayı anlatan, ifade eden,düzenlenmiş seslerdir.
En ilkel çağlardan beri var olduğu bilinmektedir.
Eski Yunan Felsefesinde müziğin etkisi yoğun olarak görülür.
Nitekim; Musiki-musika-muzika-müzik kelimeleri Yunanca kökenlidir. Yunan alfabesinde
m-o-u-s-a harfleriyle yazılan ve musa diye okunan peri anlamındaki kelimenin sonuna gelen – ike veya –ika takısı, o kelimeye konuşulan dil anlamını kazandırır; Elenika (Yunanca),Turkika (Türkçe), İtalika (İtalyanca) örneklerinde olduğu gibi.
Musa’ya eklenen –ike takısı, peri sözcüğüne de perilerin konuştuğu dil anlamını verir.( tamusiké ) Mûsikiye daha sonraları toplumumuzda İslâmi terimle meleklerin dili denilmiştir.(Elest bezmi’nin avazesi) Bu durum, müziğe eski çağlardan itibaren
batıda da doğuda da tanrısal özellikler atfedildiğini gösterir.
Müzik;hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi, gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Resim, renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl oluşuyorsa; müzik de seslerin,duygu,düşünceye heyecanımızı anlatmak üzere belli bir estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır.

Ses:

Herhangi bir cisimden çıkan ses dalgalarının hava aracılığıyla kulağımıza ulaşmasına ses denir. İnsan kulağı 20 ve 20.000 Mhz arasındaki sesleri duyabilmektedir. Sesin özellikleri şöyle sıralanabilir:

1.Sesin Yüksekliği:

Seslerin tizliğini(inceliğini) ve pesliğini (kalınlığını)ifade eder.

2.Sesin Tınısı:

Sesin ayırt edilebilme özelliği olan rengi kişiliğidir. örnek, insan sesi,keman
sesi, piyano sesi

3.Sesin şiddeti(Gürlük):

Sesin kuvvetliliğini ve hafifliğini ifade eder.

4.Sesin sürekliliği:

Sesin zaman içindeki yayılımını ifade eder. Uzunluk ve kısalığını belirtir.

5.Sesin Vurgusu:

İfade ve yorum itibariyle seslerin vurgulanmasıdır.

Ritim

Seslerin belirli bir süre içerisinde ahenkli ve düzenli sıralanmasını sağlayan unsurdur.

Solfej:

“okuma” anlamına gelir.

Notaları adlarıyla, sesleriyle ve süreleriyle okumaya denir.

Bona:

Sesleri sadece adları ve süreleriyle okumaya denir.

Vuruş:

Bir müzik yapıtını okurken süreleri oranlayıp ölçülendirebilmek için uygulanan yönteme vuruş denir.Vuruş ölçü esas alınarak yapılır.El, ayak veya başka materyallerle uygulanabilir.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Genel Müzik Terimleri

Sesler:

Düzenli ve düzensiz olarak 2’ye ayrılır. Düzenli sesler 7 nota ve aralarındaki seslerden oluşur.
do,re,mi,fa,sol,la,si.
Bu 7 nota ve aralarındaki seslerin kombinasyonundan müzik oluşur.


Porte:

Birbirine paralel 5 çizgi ve 4 eşit aralıktan oluşur. Notalar çizgilerin üzerine veya aralarına yazılır. Notalar üst tellere doğru çıktıkça sesler tizleşir, alt tellere doğru indikçe kalınlaşır.

Bu 5 çizgiye sığmayan daha kalın veya tiz notaları göstermek için ek çizgi kullanılır.


5.___________________________________________________________
4.___________________________________________________________
3.___________________________________________________________
2.___________________________________________________________
1.___________________________________________________________







Anahtar:
Anahtarlar isimlerini konuldukları çizgiden alırlar.
Toplam yedi tane anahtar vardır.Bunlar;
Sol Anahtarı ------ 1 tane
Fa Anahtarı ------ 2 tane
Do Anahtarı ------ 4 tane







Sol anahtarı;

gitar,keman,fülüt,trompet,piyano(sağ el) gibi enstrümanların notalarının yazılmasında kullanılır.



Fa anahtarları;
vurmalı çalgılar,kontrabas,çello,piyano(sol el) gibi enstrümanların ve alto,kontralto sesli notaların yazılmasında kullanılır.
Toplamda iki tane Fa anahtarı vardır.













Do anahtarları ;
viola,fagot gibi enstrümanların notalarının yazılmasında kullanılır.
Toplamda dört tane do anahtarı bulunur.






















Ölçü Nedir?
Bir müzik parçasının eşit süreli bölümlerine denir,süreler arası konulan çizgilere ölçü çizgisi denir.


















Bitirme Çizgisi:

Eserin sonunda, portenin bitimine, porteye dik iki çizgi çizilir. Bu çizgilerden birinsisi ince, ikincisi kalındır. İşte bu şekilde çift olarak çizilen çizgiye Bitirme Çizgisi denir.




















Tekrar İşareti:

Bir eserde bazı yerlerin tekrar edilmesi istenirse bu işaret koyulur. . Burada dikkat edilmesi gereken husus; tekrar işaretini gördüğümüzde şayet daha önce tekrar işareti yoksa, eserin başına, varsa, daha önceki tekrar işaretine dönmek gerekmektedir.
















Armür(donanım) Değiştireçler:

Armür parçanın başındaki anahtar,değiştirme işareti ve ölçü sayısının bulunduğu yere denir.

Değiştireçler diyez ve bemollerdir.
Portenin üzerindeki belli çizgi ve aralıklara yerleştirilen simgelerdir.














Nota Değer Tablosu
















Sesli ve Sessiz Süre İşaretlerinin Karşılaştırılması














[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Telli Müzik Aletleri

Gitar Gitar, parmakla veya pena ile çalınan, esasen sekiz şekline benzeyen, yan kısımları oval, sap üzerinde ses perdeleri olan, telli bir çalgı türü. Gitarlar genelde altı tellidir ve farklı çeşitlerdeki ağaç türlerinden yapılabilirler. Gitar neredeyse her türlü müzik türünde kullanılan bir müzik aletidir.
Bağlama Bağlama ya da saz Türk Halk Müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir çalgı türüdür. Yörelere ve boyutlarına göre değişik isimlerle tanınır. kopuz, cura, saz, çöğür, dombra, ikitelli, tanbura, tar, v.b. Kullanılan tekniğe göre mızrap veya parmaklar ile çalınır. Parmaklarla çalma tekniğine şelpe ve dövme denir. Genellikle altta iki çelik ile bir sırma bam, ortada iki çelik ve üstte bir çelik ile bir sırma bam teli olmak üzere toplam 7 tellidir.Tezene ile çalınır.
Ud Tekne (gövde), göğüs (kapak), sap, burguluk ve teller olmak üzere beş esas elemandan meydana gelen udun yapımına, eleman sıralamasında da görüldüğü gibi, tekneden başlanır. Udun teknesi; gemi karinasını andıran, eni ve boyuna yapıştırılmış 4-5 cm kalınlığındaki parçalardan oluşan bir kalıp üzerine, 70 cm boy, 2 ila 4 cm en ve 3 mm kalınlıktaki dilim yaprak veya çemberlerin, çoğunlukla aralarına - hem estetik, hem sağlamlık amaçlı - kontrast renkli tek veya çift filetolar konularak işlenmesiyle meydana getirilir. Günümüzde bazı yapımcıların, parçaları tekne kavsine uygun boşluksuz olarak yapıştırılmış veya yine aynı formda yekpare alüminyum olarak kullandıkları kalıplar üzerine, ortada geniş, uçlarda sivri ve işlem orta eksenden başladığı için hep tek sayıda çevirdikleri dilimler, genellikle maun, ceviz, paduk, vengi, kelebek, nadiren de erik veya zeytin ağacındandır. Önceden ısıtılarak kalıbın eğimli profili kabaca verilen dilimler ütü ve ince kâğıt yardımıyla kalıba çekildikten sonra, belirli yerlerdeki küçük monte çivileri çıkarılarak kalıptan alınır ve bu defa dilimlerin içbükey yüzeyi, çenber ve filetoların uzun birleşme hattı boyunca kalın kâğıt veya ekstrafor yapıştırılarak kuvvetlendirilir. + Tekne (gövde), göğüs (kapak), sap, burguluk ve teller olmak üzere beş esas elemandan meydana gelir.
Tambur Türk müziğinde yaygın olarak kullanılan ve yalnız Türklerde görülen telli bir sazdır. Genel yazılış ve okunuşunun aksine sazın adı "tanbur" değil, "tambur"dur.
Cümbüş, Zeynel Abidin Cümbüş tarafından 20. yüzyıl başlarında geliştirilmiş olan ud benzeri bir müzik aletidir. Sap kısmı gövde ile bağlandığı noktadan ayrılabilmektedir. Bu şekilde yalnız telleri değiştirilerek mandolin, banjo, gitar gibi birçok enstrümana çevrilebilir. Genel yapısı banjoya ve uda benzer.
Mandolin, uta benzeyen telli çalgı dır. Mızrapla çalındığı zaman iyi ses verdiği bilinir ancak modern mandolinlerde genelde pena kullanılmaktadır. Mızrap ile çalınabilmesi mandolini ut ve gitardan ayırır. Dört çift teli olan mandolinin ses düzeni kemandaki gibidir. Kolay öğrenilir olması nedeniyle müzikle yeni tanışanların tercih ettiği bir müzik aletidir. Mandolin ut ailesinin modern üyelerinden birisidir. Mandore, pandurina, ut, terbo, arşilut ve gitar, mandolinin yakın akrabalarındandır. Bunların içerisinde günümüzde en yaygın olanı gitardır.
Kanun, 10. yüzyılda Türkistan'ın Farab kasabasında doğan Farabi adında bir Türk bilgini tarafından bulunduğu rivayet edilen bir çalgıdır. Mızraplı bir müzik aletidir.
Tar, uzun saplı; İran, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve kısmen Türkiye'de kullanılan telli bir çalgıdır. Tar (تار) kelimesi, Farsça'da "tel" anlamına gelir. Tar, tıpkı sitar ve dutar gibi gitarın kökenini oluşturur. Günümüzde İranlılar ve Azerbaycanlılar bu çalgının kendi kültürlerine ait olduğunu iddia ederler. İran tarı, beş tellidir. Derviş Han, tara altıncı bir tel daha eklemiştir. Azerbaycan tarı ise farklı çeşitte olup, on bir telden oluşur. Türkiye'de de Azerbaycan tarı çalınmaktadır. 19. yüzyılda Azerbaycanlı tarzen Mirze Sadıgcan devrim yaparak tarı diz üzerinden göğüs üzerinde çalınabilecek şekilde yeniden tasarlamıştır.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»

Yaylı Müzik Aletleri


Harp
Ön Asya ve Mısır’da eski çağlardan beri kullanılmaktadır, fakat değişiklikler ortaçağ da başlamıştır Bugünkü gelişmesine 19.yüzyılda ulaşmıştır Küçük harpler orta çağ halk ozanları tarafından yüzlerce yıl önce çalınırdı Büyük harpler Avrupa’da rönesans devrinde, orkestra gruplarında kullanılmaya başlandı. Harp iki yada üç tel kullanılarak ve değişmez bir anahtarla çalındığı için başlangıçta zor enstrümandı.1872'de Fransa’ da çift hareketli harp icat edildi Bu çözüm; çalan kişinin bir pedal yardımıyla tellerin ses perdelerini alçaltıp, yükseltmesine yardımcı oldu 1800'lerin ortasında çift hareketli harplerin çoğalmasıyla birçok batılı besteci harp için orkestra parçaları yazmaya başladı Tchaikovsky ve Debussy’nin çok güzel harp besteleri vardır Hem ezgi, hem de armoni (çok sesli, akor) çalabilen tek, telli çalgıdır Solo ve eşlik görevi verilir Anlatım gücü zengindir Harpin yumuşak ve şiirsel bir ses rengi vardır Harpın esas görevi; akorlar ve onların oluşturduğu biçimleri çalmaktır Parmak ucu ile çalınan bir çalgıdır Kalın tel, pirinçle kaplamalı ipek saçaklı çelikten, orta ve ince ses telleri ise gerilmiş bağırsaktandır. Harpın belli başlı bölümleri şunlardır: a) Dizi seslerinin karşılığı olan yedi pedalın tutturulduğu oluk haznesi b) Çınlama kasası c) Sütun ve konsol Harp çalan kişinin kulağı çok iyi olmalıdır, parmak uçlarının etli ve yağlı olması ve kolların uzun olması aranılan özelliklerdir Ayrıca duruşta bir estetik ve zerafet olması gereklidir Bayanlar için çok uygun bir enstrümandır Başlamak için 8-10 yaşlar uygundur.



Keman
En çok bilinen orkestra çalgısı, aynı zamanda da çok önemli bir solo çalgısı olan keman, tüm dinletilerde insanı derinden etkileyen, eşsiz güzellikteki sesiyle, yaylı çalgılar dörtlüsünün en önemli üyesidir Sesi, diğer enstrümanlara göre insan sesine daha yakındır Keman, çene altı ile omuz arasına sıkıştırılarak tutulur Keman'ın metalden ya da hayvan bağırsağından yapılmış dört teli vardır Sol elin parmakları sap üzerinde bulunan bu tellere basarak gezinirken, sağ elde tutulan, at kılından yapılmış, 75 santim uzunluğundaki yayın keman telleri üzerinde doğru açıyla sürtünmesiyle de ses elde edilir Küçük ve hafif bir çalgı olmakla birlikte, ortalama 84 ayrı parçanın bir araya getirilmesiyle yapılmıştır Biçimi rastlantıya bağlı değildir, bütün orantıları akustik değerlere göre saptanmıştır Keman ailesinin en geniş aralıklı sesine sahip üyesi olan kemanın dışında bu ailenin diğer üyeleri; viola, çello ve kontrbasdır Ancak keman yaylı çalgılar ailesinin “soprano” sesidir Bu çalgı bestecilerin duygularını kolaylıkla anlatabilir Keman bir orkestrada çekirdek enstrümandır ve müziği zamanın ötesine taşır İki kısıma ayrılırlar; birincil kemanlar ve ikincil kemanlar 1600 lerin sonlarında bugünkü halini aldığında pekçok besteci keman için sololar yazmaktan zevk almışlardır Keman yapımı da ustalık gerektiren bir sanattır Kuzey İtalya da özellikle Cremona, Milan, ve Venedik te en tavsiye edilen kemanlar yapılır Keman, iyi çalınması çok zor olan aletlerden biridir Çok sabırlı ve disiplinli çalışma ister Bu enstrümana başlamak için altı ile sekiz yaş arasında olmak idealdir Keman çalanlara " Kemani " denir.

Kontrbas
Keman ailesinin en büyük ve en pes sesleri veren çalgısıdır Genelde 180 cm boyunda olup 4 teli vardır Ses çıkarmak için müzisyen bir eliyle perdelerde dolaşırken diğer eliyle de telleri çeker veya üzerinde yay gezdirir Yaylı sazların çoğu gibi kontrbasın bazı formları da 15 yy. da görüldü Bunu takip eden üç yada dört yüzyılda da dizaynları değişmeye devam etti . 1800'lerde bazı kontrbas yapımcıları süper ölçülerde baslar yapmayı denemekten zevk almışlardır Bazıları uzundu ve çalmak için iki kişi gerekiyordu Biri eğiyordu ve diğeri çalıyordu Bu kocaman enstrümanların bazıları müzelerdedir. Kontrbas, 18 yüzyılda bazı orkestralarda standart enstrüman haline geldi En iyi kontrbascılar Avrupa'yı dolaşıyorlardı. En iyilerden biri olan Domenico Dragonetti İngiltere'ye yerleşti ve kontrbası orada popüler yaptı.Diğer İtalyan bascı Giovanni Bottesini aynı zamanda besteciydi Verdi ile birlikte çalıştı ve iki kontrbas için konçertolar yazdı, operalara katkıda bulundu.Modern orkestralarda genellikle sekiz kontrbas kullanılır Kontrbasların, orkestra ve oda müziği topluluklarında büyük görevleri vardır Bu aleti rahat çalabilmek için uzun boylu olmak, sağlam bir el yapısına ve birbirinden ayrılmış parmaklara sahip olmak gerekir Bu çalgıyı öğrenmek için en ideal yaş 14-16 yaşları arasıdır Çalarken ayakta durmak yada yüksek bir taburede oturmak gerekir.



Viola
Yaylı çalgılar içinde kemandan sonraki en önemli yer viyolanındır Viola, kemandan yaklaşık 7,5 cm daha uzun ve daha yumuşak bir tona sahiptir Kemanda aranılacak bütün nitelikler, viyola için de söz konusudur Kemandan farklı olarak viyola biraz daha geniş ve ses tonu beş nota düşüktür Kemandan daha derin ve sıcak bir ses kalitesi olmakla birlikte ışıltılı değildir Sesi az duyulduğundan onun için yazılan orkestra parçaları oldukça güçlü olmalıdır 1750 lerden önce orkestra için solo viyola eserleri literatürü bulunmamaktadır Viyola yaylı çalgılar ailesinin “alto”sesidir Solo değeri o kadar büyük olmasa da senfonilerde önemli bir yere sahiptir Mozart viyolaya ciddi şekilde ilgi gösteren ilk bestecidir, ses kapasitesi ile ilgili araştırmaları ve ilginç çalışmaları olmuştur, hatta bir konçerto bölümü de yazmıştır Beethoven ve 19 yüzyılda da Berlioz viola için sololar yazan besteciler arasındadır Günümüzde besteciler violayanın özelliklerini daha fazla dikkate almaya başlamıştır. Viyolada kemandan daha çok parmakların aralarını açmak gerektiğinden, kemandan sonra buna alışılacağı akla en yakın olanıdır Viyola çalmak için bünyenin yeterli derecede dayanıklı olması gerekir Kemandan daha yorucu olduğu için, başlangıç yaşını on beşten aşağıya indirmemek yararlı olur Bu yaşa kadar keman çalması, iyi bir viyola çalıcısı olmak isteyenlerin gideceği en doğru yoldur Geçmiş dönemlerde usta yapımcılar viyolayı büyüterek daha iyi bir ses kalitesi elde etmeye çalışmışlar fakat kolda rahat taşınamayacağından bundan vazgeçmişlerdir Modern yapımcılar hala viyolaya yeni bir dizayn yaratmaya çalışsa da birçokları viyolayı bugünkü haliyle sevmektedir yüzyılda üç telli olanlar vardı ve sonra beşe çıktı Fakat ölçülerinden dolayı bu aletleri çalmak çok zordu Haydn ve Mozart zamanında gerçekten popüler oldu Berlioz, Haydn, Mozart, Brahms ve Schumann gibi bestecilerin yaylı çalgılar için hazırladıkları bestelerde violaya geniş yer vermişlerdir .


Violonsel (Çello)
Çello olarak da bilinen violonsel, keman şeklinde olmakla beraber daha büyüktür Bu yüzden geniş ses boyutlarına açık bir çalgıdır Ses genişliği 4 oktavdan daha fazladır Yaklaşık 125 cm uzunluğunda olduğu için yere dayanan bir çubuk üzerinde durdurulur, müzisyen, bacakları arasına alıp sol elde tuttuğu bir yayla çalar Keman gibi dört tellidir ve sağ elin perdeler üzerinde gezmesiyle değişik tonlar elde edilir . 16.yüzyılda şekil olarak beliren çalgı, 17 yüzyılda tanınmaya başlamış 19 yüzyıla gelindiğinde ise Bach, Brahms,Schumann ve Dvorak gibi isimler tarafından violonsel suitler, konçertolar yazılmıştır 20 yüzyılda da Sergei Prokofiev ve Dmitri Shostakovich gibi besteciler çello’nun olanaklarını keşfedip bir solo enstrüman olarak geliştirdiler.
[ Read More ]

Posted by Unknown 0 yorum»